DUYDUM SESİNİZİ TÂ YÜREĞİMDE! ...
“Sesimizi Duyan Var mı? ” adlı bir kitap yayınlandı.
Bu kitap, “başörtüsü mağdurları” tarafından çıkarılmıştır. Yayına hazırlayan Zeynep Gül isminde bir kız kardeşimizdir. Kendisini bu güzel çalışmasından dolayı tebrik ve takdir eder, başarılarının devamını dilerim.
Kitap üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde “BAŞÖRTÜSÜ MAĞDURLARI” nın mağduriyetlerini dile getiren kendi yazılarına, ikinci bölümde “Düşünürler, Yazarlar Ne Dediler? ” başlığı ile çeşitli ulusal ve mahalli gazetelerde köşe yazarlığı yapan kişilerin görüşlerine, üçüncü bölümde ise, yerli ve yabancı düşünürlerin başörtüsü hakkındaki fikirlerine yer veriliyor: “Başörtüsü İçin Neler Söylediler? ”
Ayrıca, Ozan Ahrazoğlu tarafından yazılmış “Kızlarımı Ağlatmayın” adlı bir de şiir var
Kitapta yayınlanan şu pasajlar size bu kitabı tanıtmama yetecektir herhâlde.
“Bu bir garibin öyküsüdür. Dinlemek ve duyabilmek için de bir garip kulağı gerek.”
“Üniversite beşeriyetin “zeka sekretaryası” dır. Her türlü zihni üretimin sistemli bir metot dâhilinde organize edildiği, insanlık tarihinin en önemli müesseselerinden birisidir...”
“Bu gün, üniversiteyi lisenin devamı veya “yüksek lise”gibi düşünen üniversiteliler idare ediyor ve ders veriyorlar...”
“Bu ülkede takı’ye yapanlar haklıdırlar. Çünkü tüm şartlar takı ye yapmaya zorluyor insanları. Ama her şeye rağmen takı ye yapmayan bu genç kızlar haysiyet madalyası ile mükâfatlandırılmalıdır.”
“Suçumuz, inancımızın gereği örtünmek! Yüce Mevlâ’mızın “örtünün” emrine riâyet etmektir. Yasalarda en ufak bir yeri olmayan başörtüsü yasağı nedeni ile okuma hakkımızı elimizden aldılar. Bununla da kalmayarak -kamp- kapılarına “Başörtülüler ve evcil hayvanlar giremez! ” diye yazı yazdırlar.”
“Türkiye’nin, bu toplumun bir gerçeğiyim ben. Bizleri anlayın ve bizleri kaybetmeyin.”
“Bu onur kırıcı çirkinliklere bir son verin artık.”
“İçine düştüğünüz acımasız bir savaş bu.”
“Artık gözlerimiz değil, yüreklerimiz ağlıyor.”
“Görebildiğimiz tek şey karanlık.
Ya anlatabildiğimiz, bilemiyoruz, anlatamıyoruz.
Zira dilimiz bağlanmış, kemiği olmayınca bağlanabiliyor dil.
Yüreğin kemiği var mı?
Ya yüreğin onunda yokmuş diyorlar.
Onu da mı bağladılar? Kördüğümle mi? Kimler? !
Onlar mı? Niçin adını söylemiyorsun sevgili genç kız!
Dilin bağlı mı, çözdürmüyorlar mı?
Niçin ne zaman oldu bu, 98’de mi?
Sen kaçındasın sevgili kız, 18’inde mi, 20’sinde mi?
Ama niçin ağlıyorsun okul önünde
Girsene, giremiyor musun?
Ayakların da mı bağlı?
Ama onun kemiği var sevgili kız bağlanmaz -bağlanmaz mı? -
O da tutuldu öyle mi?
Dizlerimiz tutulur kaslar gel-git yapınca
Ve beynimiz tutulur bir okul kapısında...”
“Hiç çâresizlik içinde kıvranıp derin bir aah çektiniz mi? ! ”
“Bizleri insanlık adına kucaklayacak kimseler kalmadı mı? ”
“Umudun bittiği yerde, -bizlere değil- insanlara verecek hiçbir şeyi olmayanlar üzülsün.”
O hâlde biz de bu sese kulak verelim... Ve bu genç kızların dramını birlikte okuyalım...
Eminim ki beğeneceksiniz…
Hanifi KARA
Hanifi KaraKayıt Tarihi : 20.11.2009 19:58:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!