Kehribaya benzer bu sarı defter,
Turunç kabuğuna benzer nikâbı.
Tordundan iksirli saraya cevher,
Yeni bir ermişin yeni kitabı.
Sevda tufanının Cemal'mış Nuh'u,
Kışkanış şehirde şair güruhu,
Ne vakit Yezdan'e seslense rûhu
Yerden çıkan vahy'e benzer hitabı.
Yezdan - canan - vatan - hep vecd ile,
'Öp' redifli coşkun kıtalar hele,
Ne vakit aşkını getirse dile,
'Buse' olur sevabın da sevabı.
Onda yurt segisi ürpermiş arslan,
Akıncı cedlerden damarında kan.
'Tanrı' der gibi 'Türk' dediği zaman,
Yurda sığmaz aşar küçük hesabı.
Din ehli olmakla dünyadan geçme,
Olur mu Kevser'i bekle, su içme?
Bak imam ne diyor, gaflette göçme,
'Cennet değer yurdun zerre turabı'.
Çoban anlar, sofi anlar, beğ anlar.
Yaşlıda, çocukta tepreşir kanlar.
Şair budur işte baylar bayanlar,
ötekiler taşa çalsın rübabı.
Ey münevver, ey halk, onu dinleyin,
Türk'ün iksiriyle bir serinleyin.
Ayrılığınızı görün, inleyin,
El ele sultana edin itâbı.
İş bitmez muhterem dövünme söyle,
Bu olsun birlikte azm'e vesile,
Artık ne ayrılık, ne hırs, ne hile,
Yansın eski ocak, kırın dolabı.
Tevekkül edip de durman boş yere,
Türkü yok, cirit yok, kurumuş dere,
Kâbe'nin kerpici düşmüş yerlere,
Kaldırın 'küy' denen baht-ı harabı.
Ömer bu defter bir eşsiz hediye,
Yollan şükran için Camuşlu köye,
Kısmet olup elin öpmedim diye,
Duyarım köşemde vicdan azabı.
O baş mihraptadır, sazdadır o el,
Ham sofi sanma kim! Hayyam'a bedel,
Sen elest bezminde mest olup da gel,
Sonra içer misin fanî şarabı.
Gönlünde neşveler, gözünde yaşlar,
'Ömer' susacakken yeniden başlar,
Ey 'köycü' geçinen genç arkadaşlar,
Olun bu imâmın âl u ashâbı.
Kayıt Tarihi : 31.7.2007 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
sorarsan oz has hirlayan kendidir
tip desen yok akil desen nanay vay ki vay
kalkmis zavalli etmez akil yasi tutmadan àlime soz eder
kargalar inip çikarkan ne is gorur demem ki bilinendir
Affınızı diliyorum.
ZIRVACILAR ZIRVALAR!..
Bazıları ne yazarsa yazsın. Aslında umurumda değil. Lakin anlaşılır bir ifade olsa, ne söylediğini bir anlasak…
Adam “dönüp dönüp hece okuyor.”
Kale almamak en doğrusu.
Özellikle de “Atatürkçüyüm” deyip de Marks, Lenin ve sair zerzevatı anlatmaya, yutturmaya kalkıyorsa…
Hiç mi hiç kale almaya gerek yok.
Bu kervan yürür…
Dostlar hele bir sakinleşin sabırlı olun
Ermesini beklemek gerek böyle bir kulun
Taş atıp baş yarmakla bilmem ki ne geçecek
Hele sabredin, belki o da Hakka erecek
Hani bizde taş atana güller atmak vardı
Şimdi kulak mühürlü, yoksa bizi duyardı
NURANİ sizlere dur, ona akıllı ol der
Kurtuluşa götürecek, Hakka giden yol der
Osman NURANİ///09/04/2013
TÜM YORUMLAR (16)