Duyamaz olduğumuz vakit göğün gürültüsünü
Rüzgarın kıvrılarak kulağa esen tınısını
Bir sela ile anımsayacaklar bizi
Neye inandığımızı, neyi sevdiğimizi
Neye gücendiğimizi ve kırıldığımızı bilmeden
Bizden geriye bir hiç kalacak
Hiçlik içinde bir hiç, evrenin hiçliğinde bir hiçlik
Ama 'ölüm' bu ya, mezarlarla süsleyecekler
Taşlarla belli edecekler çürüyen etimizi
Hangi sokakta bekleyişleri
Hangi caddede umutları
Hangi şehirde aşkları bıraktığımızı bilmeyecekler
Yağmur okşayamıyorken tenimizi
Korkuyor elbette insan korkudan
Yaşayamamış olma korkusu
Ve cebinde birikip dışarı taşan pişmanlıklardan
Keşkelerden ardın sıra kesilmeyen
Bir film şeridinde mutluluktan çok ağrılardan
Umut değil midir toprağa ekilmiş bir buğday gibi
Yağmur olmazsa, güneş olmazsa, rüzgar sallandırmasa gövdesini
Nasıl ekmek olur bir sofraya
Umut nasıl yaşam olur nefes verip almaya
Sevinç olmazsa, mutluluk olmazsa, huzur olmazsa
Sevgi olmasa.
Kayıt Tarihi : 26.9.2020 01:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!