Yokluğunda buğu çöküyor gözlerime
Özlem doluyor sözlerime
Bulutlar resmini çiziyor semaya
Dünya seninle süsleniyor
Esen rüzgarda kokun var
Duyduğum her ses senin tının
Hayallerimi dolduruyorsun
Ruhum ruhunla sarhoş
Yokluğunda seni yaşıyorum
Özgürlüğünü ilan ediyor
Yüreğime hapsettiğim o iki kelime
Duy beni
Bağıra çağıra sana sesleniyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum…
Mutlulukta mutsuzluk da yaşam üzeri
Mutsuz olacaksam da bu seninle olmalı
Kavga edelim, bağır çağır bana
Tabak bardak fırlat arkamdan
Sinir krizlerine girelim
Gözyaşlarımız fora
Küselim ayrı kalalım özleyelim birbirimizi doyasıya
Sonra barışmak için vesileler arayalım
Sen bana sofra hazırla mum ışığı altında
Ben sana papatyalar toplayayım
Süklüm püklüm geleyim kapına
Sen kapıyı aç
Tek kelime etmeden öylece bakışalım
Gözlerimiz konuşsun kollarımız sarmalasın ruhumuzu
Nefesin nefesime karışsın, sabahlar olmasın
Sırf barışmak için bahane kavgalar edelim ara sıra
Yüreğimizden kopup gelen coşkuyla
Bağıra çağıra aşkımızı söyleyelim birbirimize gözyaşları içerisinde
Seni seviyorum, seni seviyorum…
Saflığına şefkatine
Körü körüne bağlanışın, sadakatine
Davranışlarındaki nezaketine
Sözlerindeki saygınla hayranlığımı artırıyorsun sana
Ve anlıyorum ki mecburiyetimsin
Anlıyorum ki hayatıma mana kazandıransın
Böyle olunca bir kaybetme korkusu kaplıyor ruhumu
Bir şey saplanıyor tam da göğsüme
Tepeden tırnağa titreye titreye üşüyorum
Gözyaşlarımın tuzlu tadı ulaşıyor titreyen dudaklarıma
Yüreğimdeki hapis o iki kelime
Duy beni
Bağıra çağıra sana sesleniyorum
Seni seviyorum, seni seviyorum…
© Seyyid Burhaneddin Kekeç
08 – 01 – 2018
02 : 35
Kayıt Tarihi : 8.1.2018 11:26:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!