Üç torba çimento şehir'den alındı
Evinin önünde kumla güzelce karıldı
Mezarının etrafı dört duvarla sarıldı
Bıraktıĝ ın boşluĝ un doldurulamıyor duy Baba
Oĝ ulların baş ucuna mermer taşını dikti
Torunların Ahmet ile Sevde nergizler ekti
Çiçekler kurumasın diye çeşmeden sular çekti
Baş köşedeki aĝ ırlıĝ ın unutulmuyor duy Baba
Biliyorum topraĝ ın altında etin kemiĝ in çürüdü
Okunan fâtihalar hatimler süratle sana yürüdü
Âdetâ âlemi berzah'daki evini nurlar bürüdü
Kendim gelemedim ama fâtihalar gönderdim duy Baba
İsterdim ki! Mezar taşını ben dikeyim başına
“Asîl insan,çîlekeş adam,konuşmaz mümin” yazardım taşına
Birde güzel bir selvi aĝ acı dikerdim başına
Uzaklaraydım bunları yapamadım duy Baba
Anam kardeşlerim bütün bu işleri yaparken
Sevâbın ve hayrın güzellerini kaparken
Yakında olan evlâtların topraĝ ını öperken
Ben Bad Nauheim'de hastahanedeydim duy Baba
Mevlüt Bicik
15 Aralık 2011
Saat 14.25
Bad Nauheim
Kayıt Tarihi : 3.5.2013 23:10:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mevlüt Bicik](https://www.antoloji.com/i/siir/2013/05/03/duy-babam.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!