DUY ARTIK SESİMİ
Bir haziran sabahı
Gök yüzü sağanak ağlarken
Toprağa düşerken damla damla
Her bir damla Mermeri eritiyor kurşun misali
Tunç tan gövdem
Rahmet bereket beklerken
Hüzün doldu avuçlarıma
Yalvardın tanrıya umutlarım adına
Duy artık sesimi duy ne olur
Düşüncelerim ah….
Korlarda yanan cisimsiz fikirlerim
Raylarına serili kara sevdamın
Ecel taşıyan vagonlara yol
O yol ki sonu boşluk
O yol ki sonu sensizlik
Varsın güneşi doğmasın umurumda değil
Zaman katil
Zaman acımasız, zalim
Girdabına almışken cüssemi
İşkencelerinde can verirken umutlarım
Karanlık çıkmazlarda geziniyor adımlarım
Yalvarıyorum tanrıya aydınlık yarınlar adına
Duy artık sesimi duy ne olur
Haziran sıcağına inat
Bir serseri rüzgar hoyrat esiyor
Deli fişek taylar, ana kısrak ardında geziyor
Çitmesi günün ahengine mana
Düzensizliğe sitem ediyor
İğreti gönüller
Tutuşuyor alev alev
Ruhum yanıyor tam ortasında
Kızılcık şerbeti ikramlarında
Ölüm kol geziyor sokaklarımda
Karanlıklara tuzak çirkefin bataklığında
Özgürlük pusulası eritiliyor yavaş yavaş
Elde kılıç, mızrak tutanların şahsında
Yangın yeri mekanım
Sevdalara yer bırakmıyor
Yalvarıyorum tanrıya ülkem adına
Duy artık sesimi duy ne olur.
Gözlerin geliyor karşıma
Gök yüzü yüceliğinde arşa değiyor başım
Hani nerde kaldı hesap sorma bana utanırım
Emanetin emin ellerde değil artık
Sana karşı mahcubum, hatalıyım
Taşıyamadım sırtıma vurduğun yükü
Altında ezildim günahkarım
Sevdam bayrağım
Sevdam vatanım
Sevdam sensin kurtaran canım
Yalvarıyorum tanrıya sevdam adına
Duy artık sesimi duy ne olur tanrım.
12/06/2008
Süleyman KaracabeyKayıt Tarihi : 31.7.2008 18:57:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bir serseri rüzgar hoyrat esiyor
Deli fişek taylar, ana kısrak ardında geziyor
Diline saglık
TÜM YORUMLAR (1)