Sarmasın diye zehirli sarmaşık
İndirdim resmini duvarlardan
Boş odamda dalaştı sözler
Sensizliğin sürgününü kırdı gözler
Tenine dokunmak için
İzini sildiğim yaşım kucakladı seni
Gökyüzü alnını kapladı bir bulut
Hüsran yada hasret
Acısını dindirmek için toprağa çöktü damlalar
Mutluluğun bensizlikse çölde kaktüsüm artık
Kar pelerininde uçuştu hayaller
Yoksun artık günün dayandığı gecelerde
Yoksun artık yıkıldı yaslanacak duvarların
Soru sorma rüzgar titrekliğinde
Mutlu ol
Sayende ulaştım nefessiz gecelere
Çal çeneni dümbelek gibi
Yoksun artık boştur gönül duvarlarım
Yok desem de varsın işte
Silinmiyor yerin gönül haritamda
Sokak lambasının titrek aydınlığında
Serilince sabahın seherine
Kaldırımların nasırı vuruyor topuklarıma
İniyorum mehtapla balkonuna
Bırakıyorum pencerene karanfil pembesini
Düşlemekte düşüncelerimden uçan turnalar
Uçtukça kanat çırpıyor
Dişi bir deniz ortasında sevda adasına
Silme yıllar silme gözyaşını
Kış bağrına indi bahar
Kardan daha mı sıcak
Karda açan kardelen
Gözlerime dokunuyor sabah ezanı
Düş yollarında sabahı müjdeliyor kuşlar
Süslüyor gönül terasımı seherin menevşeleri
Aşkın masumiyet duyarlılığı
Kasığından vuracak ayrılığı
Gönlüne yaslanarak bakacağım gözlerine
Duvarlar giyecek güzelliğini
Kayıt Tarihi : 7.1.2009 21:22:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
kutluyorum...
TÜM YORUMLAR (1)