Duvarlar Arası Lacivert Harbi

Ahmet Nedim Kırmızışapka
2

ŞİİR


1

TAKİPÇİ

Duvarlar Arası Lacivert Harbi

DUVARLAR ARASI LACİVERT HARBİ

Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!
Biliriz ki bilinmez ne kadardır zemherinin küturu asla,
Zamanın sakladıkları karnında bir kızıl gizemi Mark Planck’tır,
Ve aslında şairlerce bir serüvendir Dicle’nin ıslak aşkı,
Ol nedenle ben ve Sırrı’nınki tarihte bir mihenk sabırtaşıdır,
O sırdır ki sufi bir on beşinci boyuttur vaktin klanında,
Ya da say ki ey Leyla paraleller arasındaki sanrıdır ay,
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Sanırız ki ikinin birle toplamı a ve b ve c eder,
Ve açılır göçmen kuşlar diyarına yitik ama asri pencereler,
Deyin bre vay zamanı fetretin sertavulları,
Acep hangi ülkeden gelir dervişan masalları?
Bu acul leyleklerin ve yitik ankaların canhıraş feryatları,
Dur, imgeni kur ve sende de bana Leyla,
O çöllere bulanan zamansız yontunun çakır gözü hangi irisin isyanıdır,
Ve karanlıkların tırnak arasındaki Mecnun,
Ne yanına düşer başı valalı bedeviler şahının,
Ve develer yürür biz şiir mırıldanırken,
On beşinci boyutlar üzerine yalınkılıç ay,
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Şiirdir Hayriye’ye dair kitabe i senglerinde yazılanlar,
Yani yitik aşkların içrek şiirinde hicrettir her satır arasındaki kan,
Karanlıkları yıldızlayan sufi enlemler ise ebcette bir vakti hayriyedir,
Yakupsuzluk ise bir ivme olur arzla endam arasında,
Kör bilincimizde ışıklar balkır ve bakarsın arsız bir engerek yalanır,
O ki brüt bir hasreti nagihandır,
O an nil yanar ve Yakuplar kınalar kör gömlekleri,
En renkli bedenleriyle azar azar tamunun eşiğinde,
Ki antik bir mühendisliktir o insan beynine dair,
Yani Yusuf da bir mihenk taşıdır serüven ortasında ay,
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Kapanan her yara bir kapı daha açar on beşinci boyuta,
Ve o açılış ki bin bir gecede kapılara vurulan mühr ü Süleyman’dır,
Haylaz bir ağlama duvarı olur çölde Salamon kuhtünce,
Bir Nil i Züleyha’nın ve bir de Necd i Leyla’nın gözleri…
Ne hüdhüd ve ne de ebabil kırlangıçları şaşar rotada,
Saba diyarı da yanar buzdan odlarına ve aşkla ışığına ay!
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Haydi ey ehl-i şiir…
Şaşkınlık şöleni var son devir atlılarının ardından…
Duvarlar arası lacivertlerin kızıl kokulu Ka(r) deş harbince.
Ve eflatun kuluçkaların üzerine yattığı araf alfabesinde,
Bâtınî folluk gerdeğinin arifesinde inzal olur kıssayı nas,
Karalar sırrı ile fakirin beyni nisyan ile arsızlığını ateşin,
Semiz atların yarışları otuzuncu karanlık sektörde kertilir ay!
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Bakarsın çatlatır big banga dair şiirler eflatun bilinçlerini insin,
Çünkü bilir klanı aşk, yumurtadır bir kara çadır derununda Mecnun,
Ve o bir kozmik kırmızılık üstünde kamer şuaları tırıs tırısa,
Ya da yavuz bir yaramazlıktır kimi zaman Yakupsuzluk,
Akasya ağaçlarının ilkbahar aşkı gibi on beşinci boyuttadır şimdi ay,
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Aslında sırrımız şudur ki bizim,
A ve Be ve Ce bir üçüz düşmandır kutsal imgeler buutunda,
Yüreklerimiz de bir boyut vurgunluğunda tutsaktır piramitlere,
Orada aylar ya yirmi dokuz çeker ya da otuz,
Amma ey Leyla otuz bir değil haşa,
Anla ki artık zaman ve boyut paralellerinde bir taşa kazılır,
Yusuf ile kuyuların yaslı ve tutsak sevdası,
Burulur kement ins ü cinin Nusaybin vadisi içre çember dışında,
Ama kozmik alemlere hicretlerin arkası ışınsal tozdur,
Boğar fakiri, sırrıyı ve kaymazoğlu salih amel neferini,
Bir üçüz alfabe artığı gibi dökülürüz aruzun mefailün diyarlarına ay!
Ey Yakup sen de ağla gayrı bizcileyin vay!

Ahmet Nedim Kırmızışapka
Kayıt Tarihi : 7.11.2006 13:39:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Ahmet Nedim Kırmızışapka