- "Bugün nasılsın kardeş?" dedi yan ranzadaki,
Sesi ağır, hüzünlü, bir o kadar da diri.
- "Aynı," dedim, "bir duvar daha eskidi işte,
Ama içimde bir bahar özlemi."
Duvar taş gibi, gri, katı.
Ama biz, umutla işliyoruz onu her gece,
Bir kuş resmi, bir güneş,
Ve belki de sevgilinin hayali gözleriyle.
- "Dışarısı nasıl, biliyor musun hâlâ?"
diye sordu, sigarasından derin bir nefes çekerek.
- "Bilmem," dedim, "bazen bir rüzgâr giriyor buraya,
Saçımı okşar gibi, ellerim üşür sanki…"
Oturup konuştuk gece boyu;
O geçmişini anlattı,
Ben yarını.
İkisi de burada,
İkisinin de sınırlarını bu dört duvar çizmiş.
- "Bir gün çıkacak mıyız?" dedi usulca,
Sesinde bir çocuğun kırık umudu.
- "Elbet çıkacağız," dedim,
"Çünkü biz hâlâ yürüyoruz rüyalarımızda,
Ve ayak izlerimiz yıldızlara karışıyor."
Sabah, demir kapılar ağırdan açıldı.
Yeni bir gün, yeni bir zincir takıldı bileklerimize,
Ama biz yine özgürüz, kardeşim,
Çünkü bir şairin dediği gibi:
"Hapishanede de özgürlük vardır,
Bir annenin gözlerinde, bir sevdanın türküsünde."
Kayıt Tarihi : 29.11.2024 10:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!