Öylesine özledim ki dikensiz ağaçları,
Çirkinlikler uyandırır beni sabahları.
Tutunuyorum inancımın son damlasına,
Fakat parmaklarıma basıyor bu dünyanın kabusları.
Biziz bu kahverengi duvarların kader mahkumları,
Sanki herkes uyuyor da uyumayanların bağlı elleri, kolları.
Ağzımız bağlı değil fakat anlasana,
Zaten çoktan güzelleşmişti dünya, sağır olmasaydı kulakları.
Arkadaş, bu duvarlar insana söylemez doğruları,
Bir de cennette sanmışsan içindeki irmakları,
Atlarsın bir bataklığın ortasına,
Bir damla suyun bile olmadan istersin kuraklıkları.
Ey sahte güzelliklerin kahverengi duvarları,
Sahiden güzel olsaydı çatlaklarındaki zakkum dalları, Zehirli sarmaşık değil, gül ekerdim en rutubetli taraflarına,
Fakat sen öyle sahtesin ki, ne gülleri hak edersin ne papatyaları!
Kayıt Tarihi : 25.7.2020 15:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Seyfettin Aslan](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/07/25/duvardan-parmakliklar.jpg)
selamlar Şair Seyfettin Bey
TÜM YORUMLAR (1)