Duvardaki İzler Şiiri - Süreyya Aktaş

Sessiz düşünceler sert kayaya vurup geri dönüyordu. Nedenlerini düşünüyordu. Niçinlerini düşünüyordu. Topluluk önünde olumsuz bir cümle, bir kelime duyarsa, ne cevap vereceğini tasarlıyordu. Bir türlü nokta koyamıyordu düşüncelerine…

- “ Kendisine nerede müzik çalışması vereceğini soracağım.”

Diye düşünürken karşısıdaki “engel lekelere” dikkat kesildi. Zihnini meşgul eden soruların cevabını arar gibi…

İçsesinin sesine dalıp, uykuya daldı. Uykuya daldığını, seher vakti pencereden esen rüzgar ile üşüyüp titrediğinde hissetmişti.

- “ Allahım! ... Sana teşekkür ederim. Vücudum hissediyor. Ağlayabiliyor ve gülebiliyorum. Bakıyor ve görüyorum. Farkın farkındalığının ötesindeyim.

Yine o ses:

– “ Kendisine nerede müzik çalışması vereceğini soracağım. Peki bana bu yaptığımdan dolayı kızarsa, kendimi suçluluk duygusu içerisinde bulacağımı biliyorum. Ve bir daha gitmeyerek o kapıyı da yüzüme kapatacağım. Terk edeceğim. Hep yaptığım bu değil mi? Başkalarına destek olmak isterken, yararlı olmak isterken suçlanmak… Ve teşekkürü unutan toplum ile savaşmak. ”

Karşısındaki “engel lekeler” i kimsenin görmesini de istemiyordu. Diğerleri gibi önünde bulunan duvarda ki lekeleri silme kararı verdi. Ve, eline “ renkli temizlik bezleri” alarak duvarın alt tarafta, yatay olarak yer alan kısmını temizlemeye başladı. Kendisi gibi bir kaç tanıdık yüzler de aynı işlemi yapıyordu.

O an sağ tarafında müzik ile uğraşan çevresi ile karşılaştı. Tebessüm ederek selamlaştı. Ve önündeki engel lekeleri silmeyi bir müddet bıraktı.

- “ Yeniden müzik ile iç içe olmak, renklerin tadına bakmak, duygular ve dokunmanın hissi... Görselliğim, işitselliğim ve hayalgücüm. Devinim ve boyut. Koşabilir ve yüksek bir yerden atlayabilirim. Üretkenliğim…”

Dış etkenlerden uzaklaşıp içe yöneldiğinde her şey apaçıktı. Peki bu mesaj nereden geliyordu.

- “ Müzik çalışmanızı hangi “ TÜRKÜ BAR” da vereceksiniz? ”
- “ Devam et…Temizle…Daha iyi olacak… Etkilen ve hatırla ve başar…”

Yine tebessüm etti. “ Renkli Temizlik Bezlerini” aldı ve duvardaki izleri temizlemeye devam etti. Duvarı temizleyen tanıdık yüzlerde vardı.

- “ Andaki davranışlarıma ne kadar çok benziyor. Hayatımın bu noktasında ilişki kurar gibiyim. Bu düşünceleri bazen herkes gibi ben de yaşıyorum. Başarılı ve etkili olabilmek için.”

Suçluluk duygusu, reddedilme korkusu ve özgürlük korkusu tembel kozalı yılların tam kendisiydi. Sesler ne kadar net geliyor. Resimler ne kadar net. Duygular ne kadar net.
– “ Kendini bir adım geride bırak. İzle.” Diyen sese artık - “ Yeter Artık” demek zamanıydı. – “ Senin ile olmak istemiyorum.”, - “ Buna izin vermeyeceğim.”, - “ Ve, yapabileceklerimden vazgeçmeyeceğim.”

Diye kendi içsesinin sesinin peşinde yolculuktaydı. Uzun bir süre nadasa bıraktığı kapının açılışının zamanının geldiğini biliyordu. Zaten onun için bir oyundu. İstediği zaman sağ kapıyı, istediği zaman sol kapıyı ve yine her ikisini de o isterse her iki kapıdan geçebilirdi. Kapıları yarım bırakırdı. Çünkü, gerçekten onun için önemli bir kapı vardı. Ne aile, ne çevre, ne meslek kapısı. Onun için önemli olan kapı, kişisel kapıydı.

- “ Hey… içsesimin sesi, seni kabul ediyorum. Sadece bugün benim ile birlikte olacaksın. Birliktelik donanması ile seyahate çıkacaksın. Karşılıklı bağımlı duvarının ötesin de de kapılarının olacağını öğreneceksin. Duvara çarparak yine aynı noktada buluştuğunda, karar şemsiyenin altında korunan kazanç unlarının farkına varacaksın. Ve kendine söz vereceksin. Asla vazgeçmeyeceksin. Devam edeceksin. Hangi duvar kalınlaşırsa rengini değiştireceksin. İncelteceksin. İlgi odağından vazgeçmeyeceksin. Farklı pencereler deneyeceksin. Kapıların ve pencerelerin kapalı olabilir. – “ Kapıdan, bacadan kaçta gel türküsünü öğreneceksin. İçindeki kin noktanı, izin verdiğin sevgi yıllarını, tohum yerine nefret taşlarını attığın zamanlarını bağışlayacaksın. Engellere takılmayacaksın. Bağımsız ve özgür olacaksın. Duvarını kendi elinle temizleyeceksin. Düşünmeyi öürenmek, düşünmeyi yönetmek kadar önemli. Ne olacağına sen kendin karar verecek ve kimse seni bu yolda vazgeçiremeyeceğini unutmayacaksın. Başarılı ve etkili olmak istiyorsan: - “ Gerçekçi, Mantıklı, Analizci, Akılcı, Dilini doğru telaffuz eden biri olmalı ve disiplin ve bilincini genişleterek boyut atlayacaksın. Okumak ve yazmak, hayalgücünü ve üretkenliğini artıracaktır.

Süreyya Sağduyusu Diyor ki! ...

- “ Duvarı temizlerken sağlamlık şart. Kendi duvarınızın kaliteli ve güçlü olmasını istiyorsanız, başarı için sevgiyi unutmayın. Bahanesiz ve engelsiz bir yaşam için, gülümseyin. Gülümsediğiniz de kalbiniz güneş açsın. Duvardaki İzler içsesinizin sesidir. Özgürdür… Gülümser… Farkındadır.”

(Devam Et! ... Temizle… Daha İyi Olacak)

Süreyya Aktaş
Alanya, 10 Mayıs 2100…