Daha hoşça kal der demez, seni özlemeye iyiden iyiye alışmıştım!
Ve bu özlemin an be an birikip bir dağ olmasına da...
Ama hiçbir zaman, şimdiki kadar tuhaf olmamıştı hislerim.
Böylesi muallakta kalmamıştı hiç düşüncelerim.
Öyle ki; Seni, en çok yanı başımdayken özler oldum şu sıralar.
Evvelden seni kaybettiğimi sandığım anlarım da olmadı değil!
Çeşitli paranoyalarla kendimi derde saldığım da...
Ama bu defa başka, bambaşka... Yersiz, gereksiz, anlamsız.
Bu bir kopuş desem... Biliyorum ki, kopamam.
Yahut da bıkış desem... Sen de biliyorsun ki bıkamam!
Üstelik de sana en fazla ihtiyacımın olduğu dönemlerimdeyim.
Çok önceye dayanıyor aslında aşka olan güvensizliğim.
Seninle tanıştığımız günlerden de öncesine.
O vakitler sen beyaz atlı prensini bekliyordun belki...
Ve günün birinde ben, ak küheylana binmiş bir şehzade olarak çıktım karşına.
Belki zaman ve mekan, belki de anlayışlar farklıydı... Kim bilir?
Ama ne senin hayallerinde gerçek bir prens vardı,
Ne de benim hallerimin şehzadeye benzer bir tarafı
Yalnızca bakım gerektiren hayaller ve hayal uçlarındaki kırıklar.
Artık tek yapabildiğim sana anlamsız sözler söyleyip
O sözlerden şiirler çıkartmak, hiç sorgulamadan, yargılamadan...
Kendim için yapabileceğim yalnızca bu kadar
Ancak bu kadar bireyci olabiliyorum tüm zorlamama rağmen
Senin için yapabileceklerim hiçbir şey ile sınırlı
Çünkü seni yalnızca seviyorum, başka bir gaye taşımadan
Ve hatta biliyorum ki; eşek sudan gelinceye kadar da seveceğim...
03.04.2002
Yalçın ErgünKayıt Tarihi : 3.4.2002 17:35:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

şiir ne karsılıksız sevgiyi anlatıyor ne gecmişe duyulan özlemi nede gelecek kaygısını. anladıgım kadar yarin özlemini ayrılmadan tadan ve kendi dünyasına küsmüş bir kişinin ruh halini yansıtıyor ve gercekten cok güzel...tebrikler
TÜM YORUMLAR (4)