Duvara Çarpan Ses Şiiri - Alaaddin Emre

Alaaddin Emre
443

ŞİİR


0

TAKİPÇİ

Duvara Çarpan Ses

avurtları çöküş bir adam
ki
adam
yine de deliyor aşkı birkaç yerinden

fülüt çalıyor bir kız çocuğu
yetim
haykırışı geliyor annesinin

duvarlar
üstümüze üstümüze geliyor
tahtalar
taşlar

kendimizi kanatırken
çağrılıp gidiyoruz
kovulup gidiyoruz
mayakovski gibi

sorularımız da
yanıtlarımız da
kısa

kısa

beklerken güldü herkes
sessiz
yapayalnız

anladı
akvaryumdaki balık
sürgüne gönderilmeden önceki
mahsunluğunu makkûmun

hep unuttuk hep
ardımızdaki dalgınlık bizim icadımız
hep

serçe parmağını oynatmayan
R.Uyar

kımıldamadık bile
önümüzden geçen soluğa
çarpmadık hiç

silikliğimiz
ya da başka dilde okuyun
tarif edilemez

geçti günler tarihçesiz

çıt diye düştü zaman
çıt

ayaklarımız kesildi
buz tuğlalarımız eridi
çıt

kaldık orta yerde
çaresiz

gereksiz rastlantının şaşkınlığında
sallanıyor
yaktığımız geçmiş

yüz karası
kalın karanlığın
sunduğu

siz
hiç
sinirli yerlerinizi ezdiniz mi

bir falcı küstahlığıyla

ortalığa
bıraktığımıza
susmalı

oyun biter
unuttuğumuz ellerimiz
kapatır perdeyi

Alaaddin Emre
Kayıt Tarihi : 17.2.2008 20:35:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


'' Ancak durgun su yıldızları yansıtır. '' Çin özdeyişi

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Alaaddin Emre