Duvar.. Delinin Günlükleri…Engin Demirci ...

----------------------------------------

Olağan üstü kompozisyon hayata düşüşlerimiz
Çarptıklarımız modern şah eserlerimiz
En verimli yanlış gidenlere tekabül eden açıklamalarımız
Olmaktan korktuklarımız aşk pazarlarımızın şarkısı
Fakat duygu alev alev şükreder yaratanına
İçlerimizdeki beyaz dediklerimizde sahnelenir uyarladıklarımız
Senaryolaşan canlarımız sevgi dolu hep on yedi yaşında
Korkutmaya başlayan hayatta çoğalan yalnızlıklar inattır
İlgi görmüyoruz ilgi gösteren aynalarımızda,
Yakınıyoruz farklı bir yöntem izliyor günahlarımız ve suçlarımız
Tersine uyguladıklarımızla tam tersini yaşıyor düşlenenler
Başrolündeki dündeki figüran kör gözlerle her şey hızla geçer
Büyük yankı uyandırmıştır hatta keder de gözyaşlarımız

Düşman kim kaçışımız kaçıncı yılında çıktı kendi özümüzden
Başarının altında yatanlar yüzümüze çarpanlar efendilerimizde
Gözler önüne serilenler ruhun duasız yanlarına saklanmış film gibi
İnanılmaz ve acıklıdır kendimize karşı öykülerimiz haklılıklarla dolu
Uslüblarımızda hep yeniden icat edilen edebi bir mucizede saklanır anılar

Bizim içindi yaratılanlar tanrı tanımaz yanlarımızda
Tanrıyla tanışmalarımız konuştuklarımızın dışındaki ismine saklananlardı
Uşaklaşan yanlarımız şeytanlaştıkça, bahsettiğimiz zorluklardı
Getirdiklerimizde arıyamadıklarımız götürdüklerimiz mucizevi bir
Birliğine inandığımız kelimelerin zorluklarından bahsetti karşılıksızlıklarımız
Farklı bir anlayış için hiçbir şey anlamayan bir bizle çok ilginçti biz
Sorgulayabilemediklerimiz! Bir zindanda yüz yıllık yalnızlıklarımız
Kendime soruyorum seni diyen yüz bulan duvarlarımız nedensiz hep gerçekler
Öldüremediklerimiz çok karmaşık,ya ölenler cinayet mi yitirdiklerimiz okuyunca

Dinmeyen alkışlarımızın düşmanı kim? ... sana düşman görünüyor şeytan
Sıra dışı yaşamlarımız evliliklerin tiyatroculuğunun portresinde pişmanlıklarımız
İzleyenlere anlatıyorum yazdıklarımı, değil yazılacakları
Mercek tutanlardan sevinç duyuyorum kötülerin yanında okuduğum hayatı
Ne de olsa ölecek insan! ... bir avuç toprakta buluşacak gülüşlerimiz
Oysa sabah ve akşam okunması için doğuyor ve batıyor
Hiçbir zaman açıklayamayacaklarım arasındada ölüyor insanlar

Beklide aşkta unutulan bir adamın ve kadının göz yaşlarındadır hayat
Yada kuşkudayım sevgi denen kelimeden, mucize bir sevdiğim söylüyor bunu
Bu yüzden aşk’ta aşk’la aşk-sızım bir kadın var bağrımda
Eli bana değmedi kokususunu israfilin getirdiği bensiz olmayacağını söyleyen bir seste
Belki de gelmeyecek, ayak takımı duygularımız hissediyor aşkı,
Sürtük bir yanım işte hayatı sahnelenenler arasında vazgeçilmezim
Kış masalı bir yanımız düşlenen fanus hayatta,
En iyi ödüllerimiz şöhretli ve yalnızlık içinde sıkıntılı duasız

Düzensiz bir hayatta odalarımızdaki yalnızlıklarda salalarımız
Kartal yuvasından daha özenli hayata veda eden evlerimizde gülücüksüz
Bir şeyler feda edemiyoruz, unutulmaz rollerimiz gelenekselleşmiş

Sazlı sözlü ve hicvi özlü bir anlatım sıkmayan ama sıkılan yanımızda
İnanışlarımızı anlatan secdesiz hayatta,yaşayışlarımızın unutulmaması için mezar taşları
Yolculuğumuzda bir elimizle geleceği tutarken
Bir yandan kendimize bakmak istediklerimiz arasında öteye gittiklerimiz
Geçmişimize ve geleceğimize uzak bir dua kadar yakın duran kubbelerden seyrimiz
Aynı göğün altında aynı olamayan yekpare hayatlara tanıklık ediyor üşüyen yanlarımız

Bir başına dünden bugüne kutsadıklarımız gidip gelenlerimiz
Doğru yoldu sanırım, artık kimse olmamak hiç de memnun değildir aynadaki
Belki gözlerinden öpülen katil doğanlarız kendimize,
Pek aldırış etmiyoruz kurban ettiklerimize, hiçbir zaman bilemeyeceğimiz gibi

En sıra dışı onu bilemediklerimiz arasında sırtını dayadıklarımız
Gençliğimizi arkamıza aldıklarımızla kendimize muhafazakarlığımız
Kızdıranlar seher vaktinde secde ettiremediğimiz gözler önündekiler
Kaybedilen savaşlarımızda uyanışlarımız, yola çıkıyor bizsiz musalla taşında
Kimseye belli etmedi bizdekiler hafızlarımıza kazınarak yaşandıkça
Onlar hep hak verdiklerimizdi bizde kal dediklerimiz,
Hedefler koyamadıklarımızda dokunamadıklarımızda çağıran aşklar

Bize ait olmayan bize hak veriyor, nerede durduğu belli olmalı duaların
Uçsuz ve bucaksız sandıklarımızı kimse bilmiyor sandıkça göçlerimiz çağırır
Karşımıza çıkıyor suçlamalarımız gündeme geliyor, kendi yarattıklarımızda
Uyarlamak için insana ölüm kapıları açan insanlardan bahsedemiyoruz
Uyaralım dediklerimiz duvarların arkasında sandıklarımızın ne yapacağında
Kimse bilmiyor açılan penceren içeri giren duaların anlamını
Gece yarısı dinleniyor başucu dualarımız, düşünmek zorunda kalıyor rüyalarımız
Yolları ayrılan beden ve ruh arasında birbirinden uzaklaşıyoruz
Tekrar kesişmesi zorda olsa, sıyrılmayı başarıyoruz bizden
Neredeyse kimsenin görmedikleri var sanıyoruz, kurtulan dertlerden
Her kesin zihnini meşgul eden bir yorgunluk sevmek

Beyaz sözcüklerimiz yanlışlıklarla dolu olduklarımızla dolu tahmin edemediklerimiz
Görmezden geldikçe lekelemeye çalışılan hep masum bir biz varızdır.
Kalbimizin durduğu sayıklamalarımız, insanlarla dolu her yerimizde
Sarıldıklarımız kulaklarını tıkıyor nefsiyle meşgul oldukça

Duvarlara sinenler duaları kışkırtmayı söylüyor yol açarcasına
Halbuki ben dedikçe tartışamaya yol açmayanlarda düşünüyoruz
Neredeyse imkansız bir şeyi başarıyor daha karışık bir ortamda endişelerimiz
Belki insanlar benden tiksinecek diye bakışımız rezil bir durumda kendimize

Seçimlerimiz kalabalık çevrelerin makyajlı gülücükleri içinde olmadan aksını kanıtlamalı
İlk şeylerden biridir kendin olmak hayata bakış açısında, tartışma yaratsada
Kaçamaklar yapmayı ne çok sever olmuşuz gerçeğiyle yüzleşiyor akıl hocamız
Müfrezelerimiz cennet gördüğümüz yer yüzündeki bakış açısından çekilmiş
Bugün aslında dündü, yarın cennet, anın cehennem olduğu gizemli bir yabancıyız
Zoraki tetikçiyiz her defasında nefesimizden kendimize üşüdükçe

Gizemli yabancı destanı yürüyüşüne devam ediyor
Melez duygular arasında diğer beyazlarımız dehşet verici bir yalnızlık
Hep eve dönüşlerimizi bekliyor duvarlar, kurtarılmak için bakışlarımızdan
İnsan gözüyle tanınan tahammüllerin kelimelere sığmayan tarifleri zeka

Koşa koşa gittiğimiz besleyen öykülerin resimleştiği duvarlar değil secdemiz
Dramatik derinliklerin büyücüsü dönüş yolculuklarımızın temsili
Ayrı tutmak için bizi bizden yaban hayatımızdan uçsuz bucaksızdır gecelerimiz
Devam edecek nelerimiz var haftalarda, dokunaklığı fiziksel yolculukta fetheden
Başarılı hırsızlardansak alnımızda değildir secdenin çizgisi
Çocuklarının mutsuz olmasını istedikleri sürgün meleklerimizde yorgun bizden

Kazandığı ve kazanamadığı arasında diyaloğları duasız bir seyrimiz hayatsa
Zaman zaman ayakta tutamadığımız özverilerin sonuç başlangıçlarında
Hedonist bir yaşam gerçeğinde gayri meşru bir duygudur
Acıklı bir durum çok yorgunum…diyorsa birisi
Her kimse kendisini kutluyorum, sahicilik izlenimini arttırıyor duaları perçinliyor
Elbette deliyiz tedavi için ruhlarımız hep yan yana yatırılacak dualarla

Geçekten bilmek istiyorum…şiirin şair’inimi kaybettik….

y.e.d…01:43…24.12.2008..Engin Demirci……
http://www.beyazrenkler.org/forum/showthread.php? t=12747