Nerden geldim diye hiç sorma bana,
Say ki Çin’den geldim, Maçin’den geldim.
Tarih oldum nice ahşap balkona,
Nice sevdaların içinden geldim…
Bir bahçeli konak, Safranbolu’da;
Balkon güzeline sırdaş bir ağaç,
Buğulu gözleri her an dolu da,
Sıyrılmış zamandan, bilmez saat kaç…
Yeşil yeşil düşleri var anlatmaz,
Bir ceylan yavrusu misali ürkek!
Gökyüzünü seyretmeden hiç yatmaz,
Ağlar çoğunlukla, gülümsemez pek…
Aydınlanır yüzü bir yıldız kaysa,
Anlayışı bakışından okunur,
Ne zaman hüzünlü bir şarkı duysa,
Her hatıra yüreğine dokunur…
Antik sehpasında çay tavşankanı,
Bitter çikolata, ay çekirdeği,
Bu lezzeti çeker herkesin canı,
Hiç âşık olmaz mı ipek böceği?
Dutlarımla şifa bulur hastalar,
Tılsımım tükenmez her derde yeter.
Ağacıma ahenk verir ustalar,
Sazdan, bağlamadan türküler tüter…
Hep bekledim kök salarak toprağa,
Halil’im hisseder yalnızca bunu!
Dua dua işlerim her yaprağa,
Mutluluk getirsin bu aşkın sonu…
22.06.07/Cuma
Halil GökkayaKayıt Tarihi : 15.10.2007 00:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bizim Ilgaz'ın Kale köyündeki naçiz evimizin balkonuna da komşu bir dut ağacımız var...Çok sevdiğim Safranbolu'lu dostumun evinin bahçesindede yine balkonuna komşu bir dut ağacı var...Tevafuk... muhabbet ve saygılarımla...
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!