Ülkemin üstünde
Karabulutlar dolaşıyor
Ülkemin içinde dışında
Emperyalistler dolaşıyor
Çıkarcıların elinde
Yeni haritalar dolaşıyor
Ülkem ve bölge
Yangınlara doğru koşuyor
Manzara karşısında
Aklımı aldım avuçlarıma
Düşünüyorum,
Düşünüyorum,
Düşünüyorum,
Ülkemin dışında
Bölme heveslileri
Ülkemin içinde
Bölünme heveslileri
Yüzyıllık hikâyelerden
Bölünen düşüncelerden
Farklılaşan ideallerden
Ülkem kaybederek geldi
Birinci dünya savaşı
Kaybedilen topraklar
Ve yüzyıla damgasını
Vuran petrol yatakları
Başkalarına kaptırıldı
Kurtuluş savaşı
İşgalden kurtulan
Yeni umutlarla
Batıya yol alan
Ülkem ve insanları
Satıyor topraklarını
Satıyor kaynaklarını
Amaç olmak Avrupalı
Düşünüyorum…
Yarın düğmelere basılacak
Ülkemde iç savaş çıkarılacak
Düşünüyorum…
Bende elime
Silah alacak mıyım?
Bende insanları
Acımasız vuracak mıyım?
Tek kurşunla
Öldürdüğüm hayatlara
Vicdansızca bakacak mıyım?
Duygularıma kapılıp
Kahramanlıklar yapacak mıyım?
Çocuklarıma gidin
Ölün diyebilecek miyim?
Çocuklarıma gidin
Öldürün diyebilecek miyim?
Yoksa ülkem adına
İnsanlarımızın adına
Çocuklarımızın adına
Durun, durun, durun, durun
Diye can havle bağıracak mıyım?
Silahlar patlayınca
Duygular kabarınca
Kulaklar sağırlaşınca
Kim, kimleri dinleyecek?
Kim, kimleri duyabilecek?
Bu günden
Silahlar çekilmiş düşüncelerle
Meydanlar okunuyor gözlerle
Kan damlayan çılgınca sözlerle
Yarın,
Yarın,
Yarın sakın gelme
Acı verme kalbime
Kararma bakan gözlerime
Girme umutlu düşüncelerime
29.06.2007 - İzmir
Mehmet ÇobanKayıt Tarihi : 29.6.2007 01:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Hatırlayalım... Bundan 100 yıl önce değildi. Aklı bir karış yukarıda, halkımın sırtından kahramanlık sevdasına kapılan paşalar, ülkemizi birinci dünya savaşına soktular. Sonuç, ülkemiz işgal edildi. Birinci dünya savaşına giren ülkemizin topraklarının çoğu kaybedildi. Üzerinde onlarca devlet kuruldu. Kaybedilen topraklara baktığımızda hemen hemen hepsi 20.yüzyılın temel ekonomik kaynağı petrol yataklarına sahipti. Ülkemiz türlü zorluklar içinde kurtuluş savaşı yapmak zorunda kaldı. Bugün de benzeri oyunlar içindeyiz. Savaş insanlık tarihinin en korkunç eylemlerinden biridir. Savaş yoluyla insanlar içlerinde yatan katillik ruhunu depreştirmektedirler. Onlar için savaş bulunmaz bir nimettir. İçinde birazcık olsun insanlık taşıyanlar mümkün oldukça savaştan kaçarlar. Savaştan kaçmak korkaklık değil, aksine insanlığı, nesillerimizi, ülkemizi korumaktır. Silahlar patladığında korunacak bir şey kalmaz. İşte Irak gözümüzün önünde. Hergün patlayan silahlar, bombalar, okulları, ticareti, yaşamı felç etmiştir. İnsanlar hergün yatarken, sabaha ölüme kalkabilirler. Güne başlarken akşama ölüme koşabilirler. Savaşı çok isteyenler, savaş narası atanlar, gidin Irak'ta bir ay yaşayıp geliniz. Orada savaşın sonuçlarını görünüz. Ondan sonra naralarınızı ortalığa atınız. Hiç kimse, bizim çocuklarımızın, hayatlarımızın, ülkemizin sırtından kahramanlık yapmaya kalkmamalı. Unutmayın ki, halkın sırtından yapılan kahramanlıklar insanlık dışı davranışlardır.
TEBRİKLER ÜSTAD.
TAM PUAN.
SELAM VE DUA İLE.
ekrem bozkurt
Güzel bir konu işlediğinizden dolayı da size teşekkür ederim.
Selam ve saygılar...
TÜM YORUMLAR (38)