Düşünürken Düşünememek mi? 04

Bayram Kaya
2924

ŞİİR


13

TAKİPÇİ

Düşünürken Düşünememek mi? 04

İşte yukarıdaki: “Demokrasi adaletin temelidir” tanımındaki bilincimizi ters yüz edip, kapatan anlamalarımız, bizdeki oluşan çözümsüzlüklere ve giderek çözümsüzlüklerin bezginlik veren dirençlerine kapılmamıza neden olur. Böylesi kapılmalarımız, bu türden yanılgıları ve bu türden ayrışmanın çatışmalarını ve bezginliklerini ortaya koyar. “Ah bir Atatürk gibi adam gelse” denir. Yani hem Atatürk’ü demokratik bulmazlar! Hem de beklenilen Atatürk gibilerinden! De demokratik olmayan uygulamalarıyla, durumun adaletçi çözümü beklenir!

Yani sizin demokrasi gibi görmediğiniz çözümler, sırasında adaleti sağlayabilen araçlardır. Söz gelimi demokrasilerde seçilmişlik tabusu yaratırlar. Seçme seçilme demokrasi ise de her seçme seçilme demokrasiyi ve adaleti sağlayamaz. Oysa demokrasilerde üstünleşme taslağı yoktur. Toplumsal egemenlik üç ayrı erkin ilişkin uygulamaları ile gerçeklenir. Ve yargı erki seçilmemiş olması ile demokrasiyi sağlardır.

Eğer yargı işleyişine değin demokrasiniz, yürütmenin veya halkın seçimi ile gerçekleşir olsa idi; bu haliyle demokrasinin gerçekleşeceği çok çok kuşkuludur. Benzer deyişle, sizin demokrasi diye ayılıp bayıldığınız kimi araç enstrümanlar, adaletsizliği doğurmaktadır. Ki insanlar böyle zamanların uzun süren bezginlikleriyle umudu bekler olurlar da; “Yetiş ya Muhammed, bozuldu düzen” derler!

Yine basit bir örnekle bu konuyu burada bitireyim. “Demokrasilerde çare tükenmez” denilişi yanlıştır. Çünkü demokrasiler, her çarenin, her adımın ve her gelişmenin, kendilerine özgün hareket dayanağı bulabildiği bir deviniş alanı değildirler. Tabii bunlardan da, demokrasinin iyi bir rejim olamayacağı, demokrasinin tümden bir yanlışlık olduğu gibi anlaşılması da akla gelmemelidir.

Söz gelimi klonlama çalışması, genetik uygulamalar, gen haritası gibi bilimsel çalışmalar demokratik ortamlarda etik tartışmaları ile ele alınır olacaktır. Ve oylaşım gereği, günah anlamına gelen böylesi bir değişme ve gelişmeler, demokrasi gereği yasaklanacaktır. Bu kez bu süreç demokratik olmayan yollardan hareketle sürecektir.

Ta ki, belli bir süre sonra da, yasağın pratik yararları göze sokulana değin bu yasak yeni bir anlayışla ve yeni bir yapılaşışla, demokratik hak ve talepler kapsamına girecektir. Tıpkı bir zamanlar demokratik talep gereği, tu kaka sayılıp, yasaklanan, ama şimdi, para giderleri de sigorta kurumlarınca karşılanan tüp bebeğin, günümüzde demokratik talep ve hak olması gibidir. Tarihi süreçler bunların binlerce örneği ile doludur.

Görülüyor ki her anlayışlar, demokrasi içinde kendisine bir devinme alanı bulamıyor. Ancak demokratik olmayan yollardan var kalabilerek yaşamlarını sürdürüyorlar. Yani bu da gösterir ki demokrasinin her derde çare olamazlığının doğal bir kanıtıdır. Demokrasi de diktaya gider.

Bunca açıklamadan sonra, en başlardaki; “Toplum içinde, demokrasiden referansla, adalet geliştirilemez mi? ” sorumuzu tekrar ele aldığımızda, görürüz ki adalet demokrasiden öncedir ve demokrasi adaletin üzerinde bir oluşmadır. Sürçlerin girişmesi içinde bu tür uygulamalar olasıdır. Aşağıdaki bir bölümde, böyle bir durum tersinme süreçleri içinde belirtilecektir.

Bu şu demek: adalet sistemleri üzerinde; teknik deyimle, sistem uygulamaları olan sistem sürücülerini harekete geçirebilecek pek çok gerilim alanları vardır. Yani tarihi şartlar içinde, demokrasiler adalet sistemleri üzerinde aktif olabilecek şekilde yapılaşma zemini bulmuştur. Yani adalet sistemi, demokrasinin üzerinde aktif olabileceği, devinip gelişeceği gerilim alanlarını hiçbir zaman bulamaz.

Demokrasi, adalete temel olsa idi, adalet; demokrasi üzerinde hiçbir zaman girişemezdi. Hiç bir girişmesini yapamazdı. Nitekim de öyledir. Söz gelimi seçimlerde bir profesörün oyu ile üçü beşi dahi bilmeyen akıl bali dahi değil birinin oyunun aynı sayılması demokrasi içinde hazmedilirdir. Ama adaletli değildir. Bu nedenle, demokrasinin adalete temel olması fikri şimdiki halde çok çok sınırlı olmaktan öte gidemezdi. Yani çocuk anasını doğuramaz. Demokrasi, adaletin büyüyen gelişen çocuğudur. Her çocuk gibi demokrasi yerini yeniye bırakarak ölür. Ama adalet bir çeşit analık kavramı gibidir, analık anlamındaki doğal doğum süreçleri gereği sürekli doğumlarla kendisini süreçler içinde bulur.

Bir başka bozuk mantıklı düşünme söylemi de “Adalet mülkün temelidir “söylemidir. Bu da tamamen kusurlu bir mantık anlamsının ürünüdür. Olayların güncel işleyişi içinde olaylara bakıp, olayların biçimsel görünüş algılarına göre yorumlanması ile bu kanı oluşturulmuştur. Yanlış bir çıkarımdır. Böylesi bir bakışın ve bu tür anlamaların da, tarihsel zincirdeki akışa göre kusur oluşturduğu bir gerçektir. Değilse bu tür söylemler de, kendi güncelik ilişkileşmeleri içinde, yalınca ve kısmen anlamanın doğruluğunu ifade ederdirler. Bu türden bazı doğruluklar ifade eder olması da, bu tür aforizmaların, tek yanlı ve tekçi mantık ters yüz edilmiş bir mantık olmasını önler değildirler. Bundan inandırılmalar çıkar.

“Adalet mülkün temelidir “ söylemi, öğütçü bir zihniyetle, bu sözün tabisi olan yönetici bir tiran için rehber olucu bir anlam taşıyabilir. Bunun siyaseten, kişi bazlı çok iyi bir uygulama anlamı da, olabilir. Ama bunlar bizim düşünmemizin tek yanlı ve kısır düşünce olmasını önleyebilir değildir. Zaten bu tür mantıklardır ki yeni durumlar karşısında, hiçbir çözüm üretemezler. Üretemedikleri içinde temelli şaşkınlaşırlar. Mülkün mevcuttaki durumunu sürdürürdürler. Mevcudu, şiddetle devam ettirme, gayreti güderler. Daima bu tür sözün kapsamı içinde kazıyıcı anlamlar çıkararak, hep verimsiz ve atıl kalırlar.

Bu sözde tıpkı, “demokrasi adaletin temelidir” deme paradoksu gibi yanılgıları taşır. Nasıl adalet demokrasinin üzerinde devinme mekanizmaları bulamadığından adalet demokrasiler üzerinde devinip gelişemezse, adalette mülk olmadan, kendisinin üzerinde devinip gelişeceği bir alan bulup, süreçleşemez. Bu yüzden tarihi akışta mülk öncedir. Başlardaki mülkün sahibiyetçi iyelikleşen ilişkileşme egoizmleri, çatışmaların kaynağı olmuştur.

Sürecek

Bayram Kaya
Kayıt Tarihi : 13.4.2010 17:31:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Bayram Kaya