"Avrupa'ya kendi değerlerimiz ve menfaatlerimiz açısından bakmadıkça ondan yararlanamayız." (69)
" Lev Tolstoy, ömrü süresince kendini toplumuna ve insanlığa adamış ender şahsiyetlerdendi." (70)
" Müslüman bilginleri, Tolstoy'u İslâm inancına hayli yaklaşmış görüyorlar, O'na coşku dolu mektuplar yazıyorlardı. Tolstoy'un İslâma sempatisi vardı, Hz. Muhamned'i seviyor, hayranlıkla okuyordu. Fakat nedendir bilinmez. O'nun Budist ve Konfiçyüsçü şarka daha çok ilgi duyduğunu görüyoruz." (71)
" Dünyada Shakespeare'e çatan, O'nu dördüncü sınıf bir yazar sayma cüretini gösteren ilk sanatçı Tolstoy'dur." (72)
" Bir kurtarıcı değil, kurtuluşun kendimizde olduğunu işaretleyen bir büyük ruh, bir büyük zekâ olarak gördük Tolstoy'u..." (73)
"Yerli sanatçı olabilmek için, önce yerli fikir ve sanatı bilebilmek gerekir " (74)
" İslâm'da dua, aksiyonu takip eder. Duanın fedefi, Hıristiyanlıkta olduğu gibi kişiyi sadece iç huzura kavuşturmak, tatmine erdirmek değildir. Avutmak değildir..." (75)
" Milletler için tabiî olan, kendi çizgilerinde yürümeleri, gelişmelerini de bu çizgi dahilinde sürdürmeleridir. Edebiyat, toplumların yaşamasındaki bu son derece önemli kaidenin ayakta kalmasını sağlayan önemli bir hadisedir." (76)
" Edebiyat ister günün konularını işlesin, ister geçmişten konular bulsun, sonuç olarak topluma yaşanabilecek bir hayat tablosu sunar." (77)
" Dostoyevski bilhassa son eseri Karamazof Kardeşler'de teşhirden çok, kurtarıcılıkla dokumuştur romanının yapısını..." (78)
" Bizde edebiyat, insanı kurtarma ve yüceltme edebiyatıdır." (79)
" Batıda farklıydı derginin görevleri, bizde farklı..." (80)
" Dergi ihtiyaçların tam karşılığı olduktan sonra yararlıdır..." (81)
" İslâmda hüküm vermenin metodları usul ilimleriyle gösterilmiştir." (82)
" İslâm yaşamaktır. O'nu elinizdeki imkanların sonuna kadar yaşayacaksınız...
İslâm teferruattan ve laf kalabalığından uzak bir dindir. Teferuatla her işin uzmanları uğraşır. Müslüman bildiği kadarıyla yaşamak zorundadır." (83)
" İslâm belli bir tipin ve kapasitenin dini değil. Sonsuz bir ummandır O. Herkes kapasitesi ve anlayışı nispetinde anlar O'nu." (84)
" İşimiz günah-sevap tartmak değil... Değerleri, ölçüleri bulmalı, kişileri bunların mihenginde ölçmeliyiz." (84)
" Akif imanıyla, vicdanıyla, yaşayışıyla halis bir Müslüman." (85)
" Akif, son çağların En büyük Türk sanatkârlarındandır. Eğer Sadi büyükse, Goethe büyükse Akif de büyüktür." (86)
" Hedefimiz yerli hikâye, yerli roman." (87)
" Her millet, kendi sesine uygun şiir söylemiştir." (88)
" Sanatta muhteva önce şekillenir ve sonra kendine uygun ifade biçimini bulur." (89)
" Güçlü ve başarılı bir eser verebilmenin ilk şartı; inanmak, millî düşünce sistemiyle donanmak ve içtimai dinamizmi yakalayabilmek olarak özetlenebilir." (90)
" İslâm âlimleri, üç kaynak göstermişlerdir bilgi için: a. Akıl, b. Doğru Haber, c. Beş Duyu. Sağlam bilgi için bu üç kaynak arasında uygunluk aranır. İtilaf hâlinde son karar doğru haberindir (kitap ve sünnetin). Bunlar İslâmın zamanla değişmez düsturlarıdır." (91)
"Sabrın yücedir dağları " (92)
" Her büyük insanda, hemen bütün insanlar kendilerine uygun bir takım şeyler bulurlar." (93)
" Mevlâna'yı ve, divanında adını andığı öteki âlimleri anlayabildiğine göre, bellli bir seviyeye kadar tahsil görmüş olduğu noktasında birleşiliyor... Din ilimlerinde bir bilgin derecesine ulaştığı ileri sürülemiyor... Yunus'un, değme bir medrese eğitimi ile elde edilemeyecek hakikatlere vakıf olduğu âşikâr." (94)
" Ülkemiz aydınları, bizi dolaylı olarak ilgilendiren yığınla müphem meseleyi bir ihtilaf hatta düşmanlık sebebi yapma serüveninden vazgeçmelidir artık. Hiç kimse bunu bir suçlama saymasın, bir özeleştiridir nihayet." (95)
" Karanlık bir çağ diye nitelenen Ortacağ zananlarında, İslâm dünyası ve Osnanlı mülkü aydınlıktı. Aydınlık ne kelime pırıl pırıldı." (96)
" Kur'an-ı Kerim'de hitap ya insanlaradır doğrudan doğruya, ya da inananlaradır." (97)
" Bireycilik, umumiyetle kendine güvensizliğin sonucudur." ( 98)
" Ne bu çağ, ne de hiçbir çağ, şunun veya bunun çağı değildir. Bütün çağlar - yeryüzündeki- insanındır." (99)
Kaynaklar:
69) 1976 yılı Eylül ayında Pınar dergisinde yazdığı "Köy Hekimi'ni Okurken" isimli yazısından.
70-71-72-73) 1976 yılı Kasım ayında Pınar dergisinde yazdığı "Tolstoy" isimli yazısından...
74) 1977 yılı Şubat ayında Pınar dergisinde yazdığı " Küçük İnsan" isimli yazısından...
75) 1977 yılı Mart ayında Pınar dergisinde yazdığı " Başarılı Bir Dizininin Tehlikeli Yanları" isimli yazısından...
76-77-78-79) 1977 yılı haziran ayında Pınar dergisinde yazdığı " Edebiyatın Kurtarıcılığı" isimli yazısından...
80-81-82-83) 1977 yılı Eylül ayında Pınar dergisinde yazdığı "İslamcı Dergiler Derken" isimli yazısından...
84) 1977 yılı Ekim ayında Pınar dergisinde yazdığı " Bir Dergide Evrensellik Tartışması" isimli yazısından...
85-86-) 1977 Aralık ayında Pınar dergisinde yazdığı Âkif'in Sanatı Bugüne Ne Anlatıyor?" isimli yazısından...
87-88-89-90-91-92) 1978 yılı Ekim ayında Gerçek dergisinde yazdığı " Bir Roman Dolayısıyle Bazı Notlar" isimli yazısından...
93-94) 1978 yılı Kasım sayısında Gerçek dergisinde yazdığı " Yunus Kim ve Kimin?" isimli yazısından...
95-96-97-98-99) 1979 yılı Şubat ayında Gerçek dergisinde yazdığı "Bireyin Çağı" isimli yazısından...
Durdu ŞahinKayıt Tarihi : 18.11.2022 01:06:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!