Ava giden avlanırmış coğu kez,
Vuruldun mu, vurdun mu sen bir düşün!
Kızgınlıkla akıl bir yerde olmaz
Görüldün mü,gördün mü sen bir düşün!
Günahin kalbine düşürür kara
Vicdan cılızlaşır, gönül fukara,
Ben sana mecburum bilemezsin
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Devamını Oku
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Şiirde noktalama işaretlerinde gerçekten hatalar var, bunun olduğunu biz de baştan ifade ettik, var olduğuna vurgu yapan uzman olduğuna inandığımız kişilerin bu anlamdaki eleştirilerine katıldığımızı baştan söyledik.
Ancak, şiirin kemiği ile yetinmeyip iliklerine kadar didiklenerek ilkokul öğrencisine ders verir gibi bir tavır sergilenmesi maksadın çok ötesinde olduğunu da ifade etmeden geçemedim.
Bazı hatalara, bazı yerlerinde ufak tefek anlatım bozukluklarına karşın, şiirin içerik olarak oldukça dolu olduğu gerçeğini değiştirmez. Burada esas görülmesi gereken şiirin ruhudur diye düşünürüm.
Amerika´ya İhtar
Silahları üret sat... Atom ile silahlan
Nemrut´a şapka geçir, Firavun´ca külahlan
Bizim Allah´ımız var..yoktur başka ilah lan,
Nemrut'u helak eden küçük sineği düşün!
Kudurmuş köpeklerin sağda solda dolanır
El soktuğun ırmaklar akar sular bulanır
Ayak bastığın toprak kızıl kanla sulanır
Milyonlarca göz yaşı bağrı yanığı düşün!
Mazlumlara nefretsin gerçeğe kinsin alçak
Her zulümün aktörü değişmez jönsün alçak.
Nükleer silahların mucidi sensin alçak
İnsanlar aptal değil şahit, tanığı düşün!
Sende olmalı herşey başka kimin haddine,
Hükmünü gönderirsin silahların reddine....
Tüküreyim şerefsiz senin yedi ceddine,
Hiroşima capcanlı kimdi sanığı? düşün.!
Yalnız sende olsun ki tağutluğun hep süre
Alçaklığın itleri değneksiz köyde üre
Hoşuna gitmese de değişecek bu töre,
Ebabil taşlarıyla mağlup, yeniği düşün!
Müslüman coğrafyası hüzün yıllarındadır,
En dehşetli, en elim, hazin yıllarındadır,
Çoğu da zağar gibi senin yollarındadır,
Aslan yaralı ise doğan eniği düğün!
Geçmişi iyi oku hangi zalim payidar?
Hırsla kör olmuş gözün düşeceği kuyu var,
Tarihin çöplüğüne gömülmüş çok ayı var,
Toprağın altındaki saray, konağı düşün!
Dünya hasret kalmıştır, adaletle barışa,
Senin derdin de deyyus kuruş katmak kuruşa,
Sayısız taşeronla burnun girmiş her işe
Zülümün vahşetiyle aklı donuğu düşün!
Sentezi her zulümü taşla sen yaşadıkca,
Gelecek güzel günü düşle sen yaşadıkca,
Karınca bile olsan işle sen yaşadıkca
Kalbini dolduracak güzel konuğu düşün..
Gültekin Toga
KALP KALBE KARŞI... Selçuk Bey, ben de aynı şeyi yazmaktaymışım, siz yazarken. Uzun sürdü de yetiştiremedim.
Şiirin güzel de son mısra kötü
üstünden geçmeli kızgın bir ütü
hele bir dizginle bu doru atı
okudun mu okuttun mu bir düşün
Burada değerli şaire saygı gereği şiirin yerine, şiiriniz demek isterdim ama görüldüğü gibi hece sayısı fazla olup ölçüye izin vermiyor. Belki de bana göre şairin tek hatası, şiiri bu kadar uzatıp kelimeleri tüketmesidir. Son mısralar her kelimesi ile halâ kulağımı tırmalıyor.
DiPsiz kara çukur(,) yaşarmayan göz(…)
Hüznü nerden bilsin, dağlanmayan öz(?) Veya (!)
Sahibine döner(,) isabetsiz söz(.)
Yerildin mi yerdin mi sen(,) bir düşün!
Halk şiirlerinde NOKTALAMA yok denecek kadar azdır. Hele koşmada… Bu tür şiirlerin duraklarında durulur zaten. Usta şairlerin şiirleri, kendiliğinden noktalamalıdır.
SEN sözcüğünün verdiği rahatsızlık, değişen durak yerlerinden yani DURAK KAYMASından zaman zaman daha artmaktadır. 6+5 de içerde, Mİ SEN BİR DÜŞÜN, 4+4+3 te de SEN diğer tarafta kaldığından…
Neden DİPSİZ KARA ÇUKUR? KARA; kötü, kem, kirli anlamındaysa yerinde, diyelim. Neden DİPSİZ? UFUKLAR kastediliyor olsun. Görüş alanının sınırsızlığı ama görüş algısı sınırlı. Yoksa herkesin gözü KARA mı? KARA, diyelim. OYUK mu? Akmış mı gözler? AKMIŞ, diyelim. O zaman yaşaramaz. Demek ki akmamış. BAKMIŞ da merhametle bakmamış. Onun için oymuşlar. Yerine kömür tozu koymuşlar. Kara çukur olmuş.
İsabetsiz söz, zaten asla isabet etmemek üzere üretilmiş ama SAHİBİNE DÖNMEK üzere öyle bir ayarlanmış ki, isabette asla şaşmıyor. Kesinlikle sahibine dönüyor. Eğri bir değneğe benzer bir nesne üretmişler. Ne kadar atarsan at, eline geliyor. Onun bir adı var ya aklıma gelmedi. Türkçe değil de ondan… Ne işim olur benim bilmemneceyle? Ona bir isim koymak lazım. Üretmek…
Hah, işte onun gibi… O zaman bu söz, isabetsizlikle vasıflanmamalı, ‘tam isabetli söz’ olarak yazılmalı.
Şuna kısaca, eskilerin dediği gibi KEM desek, ya da KÖTÜ… Değil mi? O zaman tam isabet!
Dördüncü dizede anlaşıldı sözün özelliği… YERGİymiş.
Yani şimdi benim YERGİlerim bana mı TAM İSABET ECECEK?
Onur Hanım,
Hani bu insanlar noktalama ve büyük harfleri falan atmş gitmiş ya...
Asıl ozan şiirinde bakmayacaksınız noktalamaya falan.
Ozan gönlü çağıl çağıl akanda
En zayıf duygunun sesi gür olur
Tezene, telleri yakıp yıkanda
Virgül yürür gider, nokta kör olur
Çok güzel bir eser şairi yürekten kutluyorum ve temiz kaynakların suyu içilir bu şiirde billur gibi temiz çok yerleri hadis –i şerifleri anımsatıyor kinle din aynı kalpte durmaz buyuruyor efendimiz öfkeliyken iki kişi arasında karar vermeyin hadis-i şerif kötü söz sahibine aittir derler tam puan gönlüne toz konmasın
Küçük bir ilâve:
6 - 5 de eğer
3 - 3 - 2 - 3 veya
3 - 3 - 3 - 2 ve zorlamasız gidebilirse
o zaman 4 - 4 - 3'ü döver :)
Körler carşısında aynacı tacir,
Gönül lügatında nedir muhacir,
Her adımı icin yazılır ecir;
Sürüldün mü sürdün mü sen bir düşün!
Burada da noktalama işaretleriniinceleyiverelim!
Körler Çarşısında aynacı tacir...
Gönül lügatında nedir muhacir?
Her adımı iÇin yazılır ecir.
Sürüldün mü sürdün mü sen bir düşün!
ECİRden sonra o cümle bitmiş. O zaman NOKTA...
Bu şekilde noktalama hatası çok... Afet Hanım yerden göğe kadar haklı... O zaman, CARŞI diyelim, ÇARŞI yerine... Ne fark eder? CARŞI BAZAR oluversin! Olur mu? Olmaz. İngilizce olsa, olur. BAZAR... CARŞI nece?
Afet Kırat Hanımefendi,
Sizin şiiri iyi bildiğinizi biliyorum.
Ozanla şâirin aynı şey olmadığını da gayet iyi biliyorsunuz, onu da biliyorum. Ozanlardan şiir seçmek çok güçtür. Sayfasına bakıyorum, yüzlerce şiir. Bir ozan tellere her dokunduğunda bir şâheser çıkarabilir mi? Ozandan şiir seçecekseniz emek vereceksiniz. Hatta birkaç gün (en azından) onunla hemhal olacaksınız.
Zikrettiğiniz görüşlerden tam olarak katılmadığım tek husus var: 6 - 5 / 4 - 4 - 3 geçişleri... Bu her zaman hata değildir. Bu geçişleri çok ustaca kullanmış kalemler vardır ve yerinde yapılırsa çok da hoş olur.
Öte yandan bana hangisi daha güzel ve akıcıdır diye sorarsanız, iyi bir 4 - 4 - 3 derim (Bu sitede artı işareti çıkmıyor onun için eksi koymak zorunda kaldım)
Bu şiir ile ilgili 96 tane yorum bulunmakta