ağır bir kütlenin altında uyandım bir ağustos sabahına
yoğunlaştırılmış demir parmaklıklar arasından
son güneş ışığını yakalamaya çalışırken
dünden sonra ancak bugün olabildi; yarınım meçhul
hasretime paravan çekilmiş tam kapalı ceza evinde
hücremin küflenmiş duvar diplerinde eğleşiyorum
ve aklım, gece öten kargaya takılıyor; duvar deliğinde
şehvetli bakışlarındaki doyumsuzluğuna
o an, kimbilir hangi günahlı ellere sıkıştırıldı kalemler
kimin elinden fırlatıldı eğreti kantarın topuzu
ve düşünüyorum...
düşünüyorum da, biz düşünmeyi çok sevmişiz aslında
ötesi, yamalı bir bohçadan düşlenen her ne varsa
karantinaya alınmış özgürlüğün koğuşunda
ölü kediler geçitinde sönüyor ışıklar
ve karanlıkta, tüm kediler aynı renkte; koyu gri
sanki birlikte çok daha yalnızım; sevdalarımla
ya da burnumda tüten her ne varsa
ve susuyorum...
susuyorum güne düşen yorgunluğuma
düşünüyorum da, biz susmayı da çok sevmişiz aslında
Manavgat 18.08.2013
İbrahim BaşarKayıt Tarihi : 18.8.2013 18:30:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bir hapishane tablosu ve de çok duygulu.
Tebrikler Muhterem Üstadım.
10 ve Ant.
Selam, sevgi ve saygıyla.
şuuraltı olaylarda devam etmekte ki geleceği meçhul! Usta kalemi tam puan +ant. kutluyorum.Selam olsun.
TÜM YORUMLAR (36)