Düşünceye dalmıştım, gecenin yarısında
Daldım olduğum yerde, efkar deryalarına
Acaba ne var diye gafdağı gerisinde
Binbir türlü vehimler kattım hülyalarıma...
Hülyalarıma baktım,
......İpe sapa gelmez ki.
..........İrkilip oturmuşum
............Bir sigara yak dedim
İs, sis, his, bir arada duygular alabora
O an kendi kendime haline bir bak dedim...
Ne idim de ne oldum, ne umdum ne bulmuşum
Şu gurbet diyarında elim koynumda kalmış
Daha dün çocuk geldim şimdi dede olmuşum,
Anladım ki şu gurbet benden çok şeyler almış
Almış da;
Muflisten beter oldum,
.......Kaybolup heder oldum..
............Bir de dönüp baktım ki,
................Sonsuza gider oldum
Kuru bir yaprak gibi, savrulup uçuyorum
Bir can o da emanet verip de göçüyorum...
Iş işten geçti artık, geriye dönüş muhal
Seher vakti sanırken çoktan safak atmıştı
Hayra alamet değil,
........ Acep doğal mı bu hal?
..........Güneş batıdan doğmuş,
..............Sabahı bekliyorken
Akşama girmiş oldum, işte benim hikayem
Çektim bir nefes daha yüreğim tekliyorken
Batan balık yan gider efkar deryalarında...
Kayıt Tarihi : 9.9.2009 04:09:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sadece daha az yazmalı ve daha özelleşmeli ve kendi yeteneklerini daha detaylandırmalısın.
Şuna eminim ki senin kabiliyetinde bir şair daha bu sitede yoktur.
Hece şiirinin zirvelere meyledişinde sana ihtiyacı var, yeni akımlar bizden beslenecek zira.. önce orası tamam olsun, gerisi kolay.
esas orada yeni şeyler üretebilmeliyiz..
derim.
sevgiler.
“Biz bu işten vazgeçtik” dense de artık kimsenin vazgeçmeğe gücü yetmez. 'Buluşma' artık birilerinin değil, Türk şiirinin malıdır. (Teşekkürler Sayın Ceylan)
Hece şiirinin kudretli kalemi, o güçlü kalem, o yorulmaz kalem, burada da nadirattan sayacağımız bir örnek kazandırmıştır şiirimize. (Bencileyin, hecenin verdiği disiplinle serbestlerin dizginini biraz sıkı tutsa da)
Beğenerek, takdirle ve gıptayla okudum.
Tebrikler ve teşekkürler Sayın Bal.
*****************************
-Hece de, aruz da, serbest de bizim. Şu halde bizim olan bu değerleri FARKUK NAFİZ ÇAMLIBEL'in HAN DUVARLARI'nda, Arif Nhat ASYA ' nın ve Necip FAZIL KISAKÜREK'in çoğu şiirlerinde yaptığı gibi, biraraya getirip, yeni bir söylem, yeni bir tarz, yeni bir şekil ve nefes alanı ortaya koyabiliriz. HECE ile SERBEST'i bir araya getirelim, buluşturalım bizim olan ikisini, kavga da edilmesin, bunlar sadece birer vasıtadır, araçtır, AMAÇ şiirin yükselişi, esas şiirdir deyip, HECE-SERBEST birlikteliğine BULUŞMA adını verdi, ARUZ ve HECE Buluşmasına da GÜLİSTAN adını verdi.
Üstad MİKDAT BAL, mükemmel bir HECE MİMARI'dır. Zaten HECE'yi iyi bilmeyen, GÜLCE'NİN ÖNERDİĞİ 19 ADET NAZIM TÜRÜ'nden bir tekini bile yazamaz. Üstad BAL, GÜLCE' NİN ÖNERDİĞİ 19 ADET nazım türüyle de rahatlıkla şiirini raksettirebilecek bir kapasiteye sahip.
İşte bu şiir,
HECE-SERBEST BULUŞMASI'na mükemmel bir örnek...
Teşekkürler, tebrikler üstad...
Sağolun, selâmlar, saygılar...
TÜM YORUMLAR (10)