Düşüncesiz Düşünceler - Garib Çoban
Ey aşk, şems vakti bulunmak istemeyeni, teheccüt vakti bulmayı sen öğrettin.
Gönül kapısından çıkmak için adım atmak zordur.
Aşık olmak öyle lezzetli bir rastlantıdır ki, bir daha düşmemeyi değil.
Sadece ondan kalkmayı ve bir dahaki sefere daha iyi düşmeyi öğrenirsin.
Gideceğin yeri bilmiyorsan, çıktığın yolda savrulursun.
Ne uzundur gece, ölüm duygusuna yabancı bir kentte olunca.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
İnsanın içindeki depremlere, nasıl şiir yazabilirdi ki nasıl?..
Apaçıktır yalnızlık ölümle savaş bana o bunalımın bir örneği gibi göründü savrulan enkazlarda.
İnsan sadece maddenin biçimini göz önünde tutarak yaşarken.
Biriktirdiği putları arasında kalıyor hep yeniden.
İnsanın enkazlarından bir köpeğin can araması hakikatin biçimiydi.
İnsanın insana zulmü bir çağın bunalımının biçimi.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Sevgiyle küçük yararlı şeyleri düzenli olarak yapmak, büyük değerli şeylerin tezahür etmesine izin verir.
Küçük şeyler önemlidir!..
Depremler, savaşlar, afetler ve yoksulluk bu bunalımın trajik bir kabulü oldu.
İnsanı anımsıyorsanız, o zaman insanlığından vazgeçen bir dünyada kusur bulmak çok kolaydı.
Karşılıksız sevmenin hep yabancısı kalan insandı putlarına yenik düşen.
Aynı çatı altında artık açıkça görülüyordu ki, insanın vicdanına bir görev yüklemektedir karşılıksız sevgi.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Suç çıkmazındaki insan kendini bir sır gibi saklıyor düşler ormanında kaldığı göçüklerde.
Zamanın ruhuna aykırı yaşayanlar, sevginin sırrını saklayanlardır.
Sevgiyle unutulacak dünler, aşkla dua tadında yaşanılacak günler vardır.
Böyle gönüller oldukça sevgi asırlara meydan okuyacak.
Akla dayanan aşkla, hep kendi nefsine yenilir asi insan.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Bu gönüle nasıl bir cevap vermemi istiyorsun?..
Seni bütün ruhumla seviyorsam aklımla kalbimin arasını nasıl ayıracağım?..
Dünya tıpkı bilgelik gibi, yalnız tapanları sever.
Dua tadında sevgi tüm zevklerin ilkidir aşkı sonsuz kılmak için.
Güzellik hiçbir şeyi ifade etmediği için her şeyi açığa vurur.
Ne kadar yaşarsan yaşa, yaşlanma, hep yaralar insan insanı.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
İçine doğduğumuz büyük gizemin önünde meraklı çocuklar gibi durmaktan asla vazgeçme.
Onlar bambaşka görülmedik güç.
Kendi kendisine yetmeyi bilmiyor insan.
Kendi enkazlarından acıyla yoğrulmuş bir cümlede durmuş gibiyiz, o çocuğun gülüşü beni büyülüyorken.
İnsanın aşkları zamanın tüm sınavına, bir zamanlar bulamadıkları sevginin kayıp parçasına dayandı.
İnsan putlarına seni tanımazken çok özledim dedi kalbine.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
İnsanlar seni kaybetmek üzere olduklarını keşfettiklerinde sana değer vermeye başlarlar.
Alına konan bir öpücükle beni ölümsüz yap, bulunmaz bir kabirde.
İnsanın insandaki putları güzellik, erdemin çiçeği ve kötülüğün işaretidir.
Güneşe göz kırptı ve parlayalım dedi çadırdan tüten sobalar.
Aşkın kenti aynı zamanda bir bedene arzuyla şekil verme ve haz yaratma sanatıdır.
O ise ona bakıp kabir başında, sonsuza kadar benimsin dedi.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Bence çok sağlıklı yalnızlığı bulmalı insan, ahlak eksikliğinde.
Kendinle iyi olmayı ve kendini başkasıyla tanımlamamayı öğrenmeli.
Basit ama ezici bir şekilde güçlü üç tutku hayatımı yönetti.
Aşka duyulan özlem, bilgi arayışı ve insanlığın çektiği acıya karşı dayanılmaz acıma.
Herkes hayatını uygun gördüğü gibi yaşar.
Bunu saplantılarla, kin ve hasetle yaşayanlar var.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Nezaket, bir sağırın duyabileceği dildir, yaraları sarmak için.
Ve kör bir adamın görebileceği, kusur gibi yaşanan hasarlı yaşamlar.
Benim gibi bir gün herkes hak ettiğini alacak diye düşünenler var.
Rüzgar ekersek, fırtına biçeriz.
Bir bütün haline gelen bir hiç gibi.
Yokluk, varlığın en yüksek biçimi.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Bazen duygularımızın dikte ettiği şeyleri farkında olmadan yaparız.
Cevabın kalbimizin umduğu gibi olmasını beklemek yarı ölümdür.
Sen kalbime milyonlarca kez dokunan şeysin, yıkılan her katın altında eşyalar gibi.
Yalnızca sevenlerin vay haline
bedenler, şekiller, görünüşler.
Ölüm ondan her şeyi alacaktır.
Riskli ruhları sevmeye çalışın!..
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Onları tekrar bulacaksınız.
Bizimki de, insanı anlamak için şiddetini ölçüyor her kocaman boşluklarda.
Demek ki o içimi delip geçen, sesimi duyan var mı diyen sesin sahibi de sebebi de bu ince yürekmiş.
Ey gönül, bu mezar başında ben olmadan anladın mı şimdi nasıl bir şey olduğunu.
En büyük sorunum, her şeyi fark etmem.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Ona istediğimden çok daha az b/aktım, hikayelerinde.
Çok fazla sonsuz şey var, enkazdan kurtulanda.
Ve sonra, insan insana bir daha hiç benzemedi.
Gelen günler, giden günleri toprağa veriyor.
Yokluk alışılmadık bir şeydir.
İnsanın putları varlık kadar sonsuzluk içerir.
Veren sensin alan sensin, bir sen varsın.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
İnsan bedeni dünyayı ikiye ayırır.
Renk dünyası, acı dünyası.
Bir duygu ve toplu bir duygu.
Doğmaya devam edilecek bir yerin merkezidir acılar.
Eh, yaşamak şu olmalı, doğmaya devam et.
Aşkın dışında hiçbir şey yok.
Senin dışında hiçbir şey yok.
Ey acı, seni buna inandıracak hiçbir şeyim yok.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Senden, dünyada, gökyüzünün altında, yerin altında kaybolmuş tek varlığından bana gelen bu neşeden b/aşka şey hayat.
Yaratıcı sevgi yalnızlık gerektirir.
Kesintisiz konsantrasyon gerektirir kendi olmak.
İnsan, tüm gökyüzünün onu kat etmesini gerektirir.
Ve arzuladığı ve ille de hemen sahip olmadığı kesinliğe ulaşana kadar izleyen bir göz yoktur.
Yani, mahremiyetin fayları sevgi kabuğunun yalnızlığı.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Ve böylece ruhuyla uyanan kişi hiçbir şeyden korkmaz.
Ve onu terk edip terk ettiğinde, eğer şok olmazsa, ruhun vecd halinden bir şey, bir şeyler bilir.
Bilimsel analizin olmadığı bu uçuş ulaşabilir.
Anılardan gelen fotoğraf, her şeyden önce bir bakma biçimidir.
İnsan görünüşün kendisi değildir.
Gecenin düştüğü algılanamaz saattir.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Gizemli gün dönmediği şeylerle biter.
İnsanlık bir dakikalık, tekrarlanamaz muammada, yaşanmalı.
Yok geçmeyen dakikada, ileri doğru devamlı üşüyor.
Bu kadar birikmiş enkazın altında, sadece birbirimizi kabul etmeliyiz.
Ve olacak her şey görülüyor
kendi hiçliğinin boş aynasında.
Bir ölümün g/özünün ortasında kendimi keşfediyorum.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Bazen insan olmanın enkazda o kadar yalnız oluyorsun ki mantıklı geliyor.
O bana bakmıyor, ben onun bakışlarında kendime bakıyorum.
Dikkatli ağaçlar, içinde sevdiğim ışık ağır hasarlı bina gibi.
Bir şey söylemek isteyen taşlar arasında barınmak isteyen ruh üşüyor.
Kalp, kendinden başka hedefi olmayan bir oktur.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Işıkta uçar, el ele tutuşmuş çadırın yanındaki ailenin duyguları.
Sadece geceleri, kahkahalar sustuğunda, ruh üşüdüğünde ve beden titrediğinde açılan yaralar vardır.
Düşüncelerden, göklerden ve meleklerden geçer, ivmesini hiç kaybetmez.
Ebedi yokluğa dalar, sonsuz aşkta yitip gider enkaz altındaki çocuklar.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Kimseye söyleyecek pek bir şeyim yoktu.
Sadece kendime ve şiirlerime sakladım içimdeki depremleri.
Gözlerim kapalı, tanıdık bir kitaba dokunur, kokusunu içime çekerdim.
Önümdeki musalladan beyaz bir sessizlik gibi geliyor, herhangi bir başlangıçtan önceki bir hiçle.
Bu da beni mutlu etmeye yeterdi.
İnsanda eksik olan ve beni boğan bu sevgiyi duayla sana üflemek için sana duada yardımcı olacağım.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Karşılıksız sevenler, gerçek yuvalarının teheccüt vakti iç göç olduğunu anlarlar.
Benim olan bu kalp benim için sonsuza dek tanımlanamaz kalacak.
Varlığımdan emin olduğum şey ile bu güvenceye vermeye çalıştığım içerik arasındaki boşluk asla doldurulamayacak.
Sonsuza kadar kendime yabancı kalacağım.
Herkesin sarnıcından içmemek için yalnızlığa dalıyorum.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Çoğunluk arasında olduğumda, çoğu gibi yaşıyorum.
Kabristandaysam ve gerçekten düşündüğümü düşünmüyorum.
Aşk için her şeye gücün yetmeli, ayrılmaya bile.
Bir süre sonra hep beni kendimden kovmak ve ruhumu çalmak isterler gibi geliyor.
Güzel ahlakı olmayan dünyada kiracı olduğunu unuttuğunda putlarının enkazında kalıyor.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
Yaşayanların imtihanı devam ediyor.
İnsan kalma imtihanı!,,
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız.
Sabredenleri müjdele!.. (Bakara - 155)
Böyle bir zamanda, küçücük bir yara sardıysan bile ne mutlu sana.
Demek ki iyilikten nasibin var.
Zira bazılarına Allah nasip etmiyor.
En vahim zamanlarda bile bahtlarına bir paye olsun iyilik düşmüyor.
Kimde bir güzellik ve makam varsa, bilsin ki ödünçtür.
(Y.ed - Kendimi Arıyorum Gören Var mı Albümü)
Kayıt Tarihi : 21.2.2023 16:20:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bismillahirrahmanirrahim Yer üzerinde bulunan her canlı yok olacaktır. Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zâtı bâki kalacaktır. O hâlde, Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlıyorsunuz?.. (Rahman Sûresi 26,27,28)
Değerli Gönül Dostum,
Her zaman ki gibi
değerli kaleminizden çıkan
öğütleyici, derinlikli,
öğretici şiirinizi zevkle okudum.
Nice şiirlerinize,
Sağlıcakla şen ve esen kalınız,
En içten selam ve saygılarımla.
Oysa, "mülkün sahibi", hatta tapusu kendinde biliyor, eline geçiren!
Ne büyük bir yanılgı, bu acziyet....
...
Yaradan,
Yeniden yapandır!
Eskiyen ise "İNSAN/LIK!"
Oldukça derindi, yine..
Okumasını bilene... Tebrikler Engin Bey.
Gecikmeler endişeye sebep oldu
Rabbim korusun inşallah..
Kalpten maksat, sanevberî (çam kozalağı gibi) bir et parçası değildir.
Ancak bir latîfe-i Rabbaniyedir ki mazhar-ı hissiyatı, vicdan;
ma'kes-i efkârı, dimağdır. Binaenaleyh o latîfe-i Rabbaniye hissiyat
depremlerinde; ŞEFKAT kalbin eli ayağı gibidir. Dolayısiyle kurtarma
ameliyesi ancak o ellerle olabilir.
Güzel şairime çok teşekkür eder
TEBRİKLERİMİZ SUNARIZ.
VAR OLUNUZ.
TÜM YORUMLAR (4)