Varlığın ve kaybolmuşluğun izlerinde
öyle bir beldeyiz ki.
Beden bir sürur içinde,
düşünceler hissettikçe şuurdur salisede.
Öyle geçiyor ki an.
Sanki sonsuzluğa bir başlangıç yaşanılan.
İçten içe fethedilirken zaman,
belde belde insan ki bedeninde kayıp.
Kendi varlığından bir varoluş katmak için,
düşünce kaydediyor tüm yokluğu.
Nice çalkantılı tarih gibi uyuyan nehir.
Öz ruhunda mihrabta, beldede bedensiz!
Bir duyuş serinliğinde çağlar asırlarca mabette.
Sonra bir iklim değişir zamandır insan.
Hayattır s'öze gelen ve muhabbette olan.
Muhabbetin içinde susmak, duymaktır kendini.
Konuşan düşünceyle akıyorsa zaman,
hisseden bir akımla buluşulur kalpten.
S'özsüz ve öncesiz orada var bir nükte.
Öncelik verilseydi eğer, anlaşılmazdı cümle alem,
dile gelirdi tek odak noktalar...
Sonra gökyüzü umuda mavilenirde,
İnançta filizlenip yeşillenmez mi?
Birlikten bütünlüğe yol olan su,
o ulaşılmaz vadilere yolsuz nasıl ulaştırmaz ki?
Yol dahi dile gelir ulaştırmaktan öte,
Kalbine bir yön, yol yordam olmak için.
Kayboluyor bazen insan tüm beldelerde.
Hani o akıntıya kapılan nehir misali.
Kendinden kendine bir tek an,
sonsuzluğa varılan ebedi milad gibi.
Adımlar ıssız her bir iç geçişlerinde,
varılan bir değer oluyor, düşüncenin öz bedeli.
Kayıt Tarihi : 12.1.2013 18:38:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!