Farkındalığı yaşadığınızda herşeyin farklı olduğunu ancak farkına varmanın ise bir bütünleme olduğunu yaşarsınız.
İşte orada farksızdır farkedebilmek. İçimizdeki saf düşünce gücüyle iç bakışımızdır tüm zorluğu başarıya çevirmek.
Bunu yaşamak farkındalıktır. Aydınlığın, kalkışın, uyanmanın, ulaşmanın ve bilginin zamanıdır.
Önemli olan yaşamda ne olduğunuz değil, olduğunuz zamanda ne oluşturduğunuz ve oluşan şeyden neye ulaşacağınızdır.
Kalbinizden bir suret belirirse gerçekliğe uyanmak için; yaşananlardan öz yaşanılacağa ulaşmak içindir.
Surette aldananlar benliklerinde daima sualsiz ve mealsizdir.
Hayatta nefes alırken değil, düşüncelerde yaşarken yaşıyoruz. Düşünceler, yaşamın şeklidir.
Düşünce sadece içimizde değil, kendimizi aştıysak o çok ötededir. Ve bizim ulaşacağımızı bildiğimiz yerdedir.
Düşünceye ulaştığı an, kendinden öte düşüncede vardır insan.
Buyuzden gördüğünü yaşamak, bilmektir ancak düşüncede gördüğünü yaşamak bilgeliktir.
İnsanın hakiki düşünceleri onun varlığından öte vardığı yerdir.
Yücelikte, yükseklikte insanın düşüncesindedir.
Düşünce ne kadar hakikat içindeyse gerçekliğede o kadar yücelir insan.
Meselâ birşeyin nasıl göründüğü değil, gördüğünüz şeyin sizin bakış açınızda nasıl göründüğüdür.
Önemli olan doğruyu görebilmek, önemli olan güzel bakabilmek, önemli olan bir gerçeklikte görülebilmek
ve daima ileri bakışlı olabilmektir.
O noktada yoldaşı asil düşünceler olan asla yalnız değildir.
Unutmayın siz neye yakınsanız oda size yakındır.
Çünkü gerçek yakınlık; kalpten bir düşünce yaklaşımıdır.
Bu dünyada hakiki bir düşünceye varanlarla gerçek bir yol katedilir. O noktada yol yoktur , hakikat ile buluşmak vardır.
Çünkü hakikat tüm yolları aşan tek menzildir.
Bir hakikat , bir düşünceye duruyorsa dönen dünyada ve süregelen yollarda olsada;
sadece düşüncenin hakiki başlangıcında yol alır insan.
Çünkü irtibat gönülden olursa mesafe diye birşey yoktur.
Mesafeleri yok eden irtibatlar daima hakikatin tek noktasında buluşurlar.
Bazen uygulamaya koyduklarınız daima herşeyin iç yanıtını verir size.
Anlarsınız ki; başarı bazen başlangıç değil, daima sonun ilk başlangıcıdır çünkü onun sonu hiç yoktur.
Çünkü , bir yola çıkacaksınız; bu düşüncedir. Yol sizi başka bir yola sevkedecek bu düşüncenin taktiri bir seyridir.
Ancak hakikatte varacağınız yöne ulaştığınızda yol yeni başlıyor olacaktır.
Düşünce yolunda yürüyenler bir bakışta devrana dönerler, bir bakışta damlada deryayı görürler.
Düşünce yolunda yürüyenler, tökezlerler belki ancak düşmezler.
Düşünce yolunda yürüyenler elbet mükafatını öz duruşlarında bulacaklardır.
Bu yolda elbet zorluklar olacaktır ancak zorluk ; inancın daima bir zorunluğudur.
Güzel olanı herkes sever mühim olan zorluklara rağmen güzellikleri sevebilmektir ve güzel görüp güzel düşünebilmektir aslolan.
İşte hayatın zorluğuda sizin bakış açınızda ki güzellikte kolaylaşır.
Gül misali; içindeki dikenlere rağmen gülümseyebilmek, kendi hakikatine açılımının da bir İrşadıdır insanın.
"Ey can gül göreceksin dikenler içinde şaşırma! Gülleri dermeye bak dikenlerle uğraşma"der Mevlâna hz.
Ve devam eder ; "Yürüdüğün yol ne kadar dikenli olursa olsun sonunda ki gülün kokusunu duyabiliyorsan devam et.
Bir yanı nasip, bir yanı zor bir rüya. Böyle birşeydir dünya bir yanı umut, bir yanı dua'dır."
Yaşamda herşey yoluna girecektir yeter ki siz, yolunuzu bilin.
İmtihan yollarında yürürken kazanmaya değil, kazanılmaktır asıl yürüyüşümüz.
Buyuzden yolun sonunu düşünmeyiz hiç. Çünkü asıl kazanç, bilmektir kendi yolunu.
Yaşam direnişinin güzelliğinde bir yol bulmalı en içten, kendine yürürken selâm verebilmeli taşa, toprağa ve havaya.
Düşüncenin yaşam kattığı herşey, bir bakışa yön verir. Ve yön buluşturacaksa zamana , gelecek sizin öz vaktinizdir.
Kayıt Tarihi : 17.2.2020 22:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!