Düşünüyorum sürekli, sanki attan düşmüş gibi.
Gözlerim dalıyor, aklım uzaklara O’nun yanına gidiyor.
İlk gün resimleri görmeye tahammül edemiyordum.
Şimdi özlemle bakıyorum bilgisayarımdaki duvar kağıtlarına.
Birini kapatıp, diğerini açıyorum.
Gözlerim O’nu arıyor sürekli.
Gecelerim uykusuzlukla dolu.
İlk zamanlar duyulan heyecanlar simdi yerini hüzne ve kedere bıraktı.
Özlemle anar oldum, gecenin bir saati çalan telefonları.
Duyduğum ses ve heyecan ruhumu nasıl sarıyordu.
Gecenin bir saati, uykumun en derin yerinde heyecanla fırlıyorum yataktan.
Kalbim onun için atarken her tarafımı dayanılmaz bir sıcaklık kaplıyor.
Sonra..........
Sonra gözlerim doluyor, boğazım düğümleniyor.
O’nu düşünüyorum.
Acaba o nasıl ve neler düşünüyor diye.
Bir çocuk gibi, dönüp resimlere bakıyorum,
İçimi dayanılmaz bir sevinç ve hüzün kaplıyor.
Sessizliğimin derin boşluğunda, soluğu kız kulesinde alıyorum.
Uzun uzun boğazı seyredip, ciğerlerimi onun nefesiyle dolduruyorum.
Sabahın ilk ışıklarında, şehrin gürültüsüyle birlikte,
O dayanılmaz cehennemin içine buluyorum kendimi.
Hayatın acı gerçekleri ve işlerimin içinde,
Kayboluyorum adeta……
15.01.2003 - İstanbul
Mehmet KalayKayıt Tarihi : 18.12.2003 09:40:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Mehmet Kalay](https://www.antoloji.com/i/siir/2003/12/18/dusunce-defteri.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!