Yine senin terk ettiğin şehrimin sokaklarında, amaçsız dolaşıyorum…
Yorgunum, bedensel yorgunluktan ziyade, ruhsal yorgunum…
Bazen olurum ben bu hâllerle, sadece kendimi kendimle konuşur bulurum…
En fazla kendime geçer nazım… Usanmaz bir inatla, kendimle hesaplaşmaya çalışırım… Garip bir düşünce bu, sanki geçmişe kilitlendi tüm düşündüklerim. Ama bezmek bilmeyen bu hislerle, baş etmek, zor be sevgili, zor…
Amaçsız bir dolaşma, beklentisiz bir yaşamın kısa bir dolanması mıdır, bu dolaşmanın içinde gizli olan hareketin parçası sen varlığında beraberlikle dolaştığımız yerleri tekrar yaşama isteği mi, yoksa, amaçsız bir düşünce dağıtılması mı?
Veya oralardan bir şeyleri görüp, sana yazma amacım mı?
Seni bildim bileli,
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.
Devamını Oku
ey balçık dünya,
başıma nice belâlar geldi,
nice mihnet, nice dert.
Seni sırf belâdan ibaret gördüm,
seni sırf mihnetten, dertten ibaret.




Bu düşünce dağıtılmasına bizi de davet ettiğiniz için teşekkürler. Biz toplamaya yardım edemeyiz elbet. Fakat düşüncelerinizin kıvrımlarında dolaşmak güzeldi. Yazarla sohbet gibi. Kutluyorum beğenilerimle ve içtenlikle...Nicelerine Mustafa bey...
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta