Yine senin terk ettiğin şehrimin sokaklarında, amaçsız dolaşıyorum…
Yorgunum, bedensel yorgunluktan ziyade, ruhsal yorgunum…
Bazen olurum ben bu hâllerle, sadece kendimi kendimle konuşur bulurum…
En fazla kendime geçer nazım… Usanmaz bir inatla, kendimle hesaplaşmaya çalışırım… Garip bir düşünce bu, sanki geçmişe kilitlendi tüm düşündüklerim. Ama bezmek bilmeyen bu hislerle, baş etmek, zor be sevgili, zor…
Amaçsız bir dolaşma, beklentisiz bir yaşamın kısa bir dolanması mıdır, bu dolaşmanın içinde gizli olan hareketin parçası sen varlığında beraberlikle dolaştığımız yerleri tekrar yaşama isteği mi, yoksa, amaçsız bir düşünce dağıtılması mı?
Veya oralardan bir şeyleri görüp, sana yazma amacım mı?
Biliyorum ayıp ve mânasız
Ama peşlerinden gidiyorum
Gezmeye çıktıkları vakit
Ana kız.
Utanır da belki
Devamını Oku
Ama peşlerinden gidiyorum
Gezmeye çıktıkları vakit
Ana kız.
Utanır da belki