Cebren ve hile zaptedilmiş hislerin,
Meridyensiz kasabasından doğan,
Edebiyat ve aşk bağına bağlıyken,
Gaflet ve hıyanet ile satılmış ruhların
Egemen olduğu pazarın tam da ortasındayım şuan!
Bir yanım ayaza çekerken,
Bir yanım ağustos sıcağında…
Yolda yalnız başıma salındığım zamanların en köründe,
Gözüm açılsın diye içmek isterim!
Ve bu içişlerimde, akrep ile yelkovanın nadir öpüşmeleri
Dert olur bana ve onların seyrek aşklarına bakarım.
Sonra kendime kızarım!
İki çubuk parçası kadar olamadım diye…
Sonra uyudum…
Uyandım ve beynimin düşünceden uzak yerinde
Yeni bir düşünce hakim olsun diye kendimi zorladım.
Sanırım düşünce biraz uzakta!
Belki de beynin boşluğundan korkmakta çekingen.
Hangi dilde hüküm sürdüğünü merak ediyordur belki!
Beyin düşüncesiz, düşüncede beyinsiz işlevsiz…
Lazım olanların adının hatırlandığı bilinçaltı,
Görevini bilinç dışına yükledi bu sıra!
Olağan dışı gelişmelerin canlı yayın hakimiyeti var…
Küsmeyip yediği dayakları kar sayan bedenin,
Kedi tezatlığı yaşadığı günler bugünler…
Kaç zamandır uykuyla geçen süreç,
Familyasına inat ayakta!
İnatla yürünen bu yol
Nereye gider bilinmez elbet,
Yol bir yere gitmez bu bilinir.
O duruş biçimini temsil eder,
Şimdi saf tutma zamanı olsa gerek! .
Kayıt Tarihi : 22.5.2013 18:50:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!