Kaygıyla bakıyorum bizim kuşağa!
Geleceği ya boş ya karanlık görünüyor.
Böyleyken, bilincin ve kuşkunun yükü altında
Eylemsizlik içinde kocuyor.
Zenginiz biz, ta beşikten beri
Babalarımızın yanlışlıkları ve akılsızlıklarıyla!
Her gün bu kadar güzel mi bu deniz?
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
Devamını Oku
Böyle mi görünür gökyüzü her zaman?
Her zaman güzel mi bu kadar,
Bu eşya, bu pencere?
Değil,
Vallahi değil;
simdi yazdiklarim gunun siiri hakkinda degildir...
Bugun bu sayfaya yazanlari ve burda tartisanlari ( kendimde dahil)
birer soytari gibi goruyorum.Bizler amuda kalkip ,toplar ceviriyoruz ,
birileride bizimle egleniyorlar..Asil komik olan onlarken ustelik:)) ( caktirma haberleri yok :) )
Bu sayfanin direktorlerini ve ilginenlerini merak etmeye basladim acikcasi...
Kimdirler ,ne yerler ,ne icerler ,nerde yasarlar..
Ve neden veya kimden bunca korkmaktadirlar...
Burda ne gibi zararlar verebiliriz insanliga veya neyi duzeltebiliriz..( felsefeye gerek bile yok )
iyi ve kotu vardir yalnizca ..indirgersek ,insana ait sonsuz baslik altinda toplanabilirler.
(kestirmeden gidiyorum)...Ve insana ait en gerekli hal dialog kurmak,ifade etmek ve iletisimdir (iletisim )
hal boyle iken,edep uzre yapilan yorum ve elestiriler gunun siirinden ,dunun siirinden,yarinin siirinden neden silinir..
kotunun yikimina yonelik,yeninin var olacagina yonelik,yararlinin kesfine yonelik bir tehdit algilamasi icindeler demek ki:)neden ???
Bireyler olarak,edebiyattan topluma ,siyasetten sanata ,rejimden dinlere ,ataturkten hitlere kadar ( ki insan tanriyi bile sorgular )
herseyi sorgulayabilcek olgunluga erismis olmamizi ve bunu buradada yapabilmeyi umarim..dune kadar edebi tartisma diyordum ..yanilmisim...
siir dunyaya acilan bir pencere ve sosyolojik,psikolojik,sanatsal ,fikirsel tartismalara ve goruslere zemin olusturabilir,
bizde bunun tadini cikaririz ..:)
[ sozum kufur,hakaret,edepsizlikte sinir tanimayan ,alt seviyedeki yorum ve yazilar icin degildir..
ofkesinle degil,akliyla soz soyleyen yazilar icindir..
yazilar silinirken neler gozetiliyor buda muamma zaten...]
herzaman ki seyleri soylemek istemiyorum aslinda ama mecbur hissediyorum..Her fikre katilmak zorunda degiliz,
her fikri begenmek ve onaylamak zorunda da degiliz..herkes gibi dusunmek zorunda da degiliz ..
Gittikce siradan ,dunyanin geri kalanindan bir farki olmayan bir website olmak niyetindeyseniz siz bilirsiniz ..
bu yazdiklarimi da siliniz...
yukardaki siire gelince Sevgili Evliya..
sonucsuzluk halinin sebebi belli...
yaratici tartismalarda bulusmak umuduyla ...
insan güne başladığı ruh hali ile günü kapatamaz her zaman
bazı zamanlarda o an içinde bulunduğumuz ruh hali ile söylediklerimiz ya da yazdıklarımızla beş dakika sonra kendimize gülümseriz
çünkü devamlı düşünebilen bir alt yapımız ve onu destekleyen bir kontağımız vardır çevremizle
zaman zaman her şeye ve herkese kaygı ile baktığımız anlar yaşarız ve bu anlar sayesinde tadını çıkarırız kaygısız anlarımızın
kaygıya düştükçe düşüncelerimizden çıkış noktası ararız keşfetme becerimizle de direncimizi arttırırız
düşünce
benim için iki anlam taşıyor bu şiir
düşünce yani fikir yani düşünmek
düşünce yani ayakta duramayıp dengeyi kaybetme yani direncimizin yetersiz kaldığı noktada içine düştüğümüz yer, durum ve nihayet fikir
şair içine düştüğü kaygıları düşünürken düşmüş direncini kaybetmiş o anlık ruh halini yazıya dökmüş ve bir irtifa kaybetme şiiri çıkmış
hepimiz zaman zaman irtifa kaybederiz zaten
bu açıdan güzel bir anlatım
düşüncelere düştüğümüz an düşmek
irtifa kaybetmeden bulunduğun yüksekliğin ve rotanın hiçbir anlamı kalmaz
evet şair!
ben de kaygıyla bakıyorum bizim kuşağa
ne empati kurabiliyor ne determinant
ne sempati kurabiliyor ne matrix
ne kompati kurabiliyor ne de kaprix
ve nihayet rota!
Aleksandr Sergeyeviç Puşkin
Mihail Lermontov
Arkadaş Zekai ÖZGER.
Birincisi annesi habeşli aristokrat babası rus asilzade bir aileden rus şair..fırtınalı bir hayat şövalye ruhlu bir eda..38 yaşında düelloda öldü...Rus edebiyatının karo as'ından..
İkincisi rus halkının sevgilisi yüreklere ukde olmuş şair..puşkin sevdalısı..26 yaşında düelloda öldü..Üç önemli eser sığdırdı yaşamına
Üçüncüsü , bir türk..gazetecilikten mezun ..okulda görüşünden dolayı çok dövüldü..25 yaşında geceleyin şaibeli bir ölümle sokak ortasında bulundu..
Bu üçlü içimde ardarda sökün eder içimde daima...
şiirselliğine aldırış etmeden okumak lazım bu metni..şiir çevirilerinde elbet şiir büyük kayıplara uğrar..ama lermantovun yakıcı ruh yapısı iğne deliğinde bile ulaşacaktır gayret edersek bizlere
saygılarımla...
yalanın izini gerçeklerle sürmeye başladım
geçmişi sorgularken
her köşe başında bir başka yalanla karşılaştım
düşündüm
ki
yalanın izini yalanla sürecektim
kendimi kandırmaktansa
kandırılmayı kabul ettim
ve sonunda
gerçekle karşılaştım
artık teselli için bulduğum bahanelere
inanmayacaktım...
saygılar
derin manalarla yazılmış şiirden çok bir felsefi metni andırıyor şiirsellikde göz ardı edilmemiş akış güzel ve sürükleyici. tabi bu çevirenin şiiri şairinki kimbilir nasıldır .?
HANÇER
Seviyorum seni çelik hançerim,
Parlak ve soğuk arkadaşım.
Bir Gürcü, öç gününde dövdü seni örste,
Özgür Çerkez, kanlı bir savaşa biledi.
Zambak bir el taşıdı seni bana
Ayrılık anında, anmalık olarak;
Ve ilk kez kan değildi üstünden akan
Acının inciden gözyaşlarıydı, parlak.
O kara gözler, dikilen üstüme,
Gizemli bir tasayla doluydular;
Çeliğin gibi senin, titrek bir alevde,
Ansızın bulanıyor, parlıyordular.
Aşkın dilsiz güvencesi ve yol arkadaşımsın sen,
Seni hep örnek olarak göreceğim;
Değişmeyeceğim ben de, ve ruhum hep
Senin gibi sert kalacak, demirden dostum benim.
Mihail LERMONTOV
Çeviren : Ataol BEHRAMOĞLU
amma duygusal bir bakis...sevmiyorum boyle seyleri..
sorunun gozune parmagini sok dur..cozume yonelik tek kelime yok..zaten yuzyillardir ayni seyler olur..gazete koselerinde ,kahvehanlerde,kadin gunlerinde,siirlerde,tv'lerde,arkadas meclislerinde..yukardaki siirin de bunlardan farki yok...
soruna bakarken cozumun var mi?
elimden aldiklarinin yerine alternatifin var mi?
kendine acimak acinmaktan baska ,icinden bulundugun durumdan cikicak kudretin var mi?
herkes hayati laylaylom yasamaz,elindekileri sevicek gonlun var mi?
kamil insan derdinden ogrenir,derdini severmis,sende boyle bir yurek var mi?
cocuklarin sana kufretmesin diye ,onlara birakicak iki cumlen var mi ?
basarili ve mutlu olma referansin komsuna gore mi?(oyleyse zaten konusmayalim...)
kendi hakkinda zavalli dusunmekten daha otesini goremeyenler ,cozumlere yakin duramazlar...
hic biseye karanlik bakmiyorum,karanlikta kalanlara da yuzumu donmuyorum...gereksiz acinmalar ve isyanlar icinde olmaktan hoslanmiyorum..sizi anacak olabilirler ama cocugumun beni sevgiyle anmasi icin cabaliyorum..bu topluma bir hayirli insan daha salmak hevesindeyim...elimden geleni yapar gerisini allaha havale ederim..bu kadar kirli ve kotunun benim iyiligimi ortaya cikarmak oldugunun farkindayim..tolumsal bilinci desteklemek adina bireysel bilince onem veriyorum...
aglayip zirlamanin zamani degil arkadaslar ...herkes payina duseni goguslesin..onune cikani duzeltsin...gecen gecti biten bitti..artik yeni seyler soylemek lazim....
anlamlı ve düşündürücü bir şiir.
Puşkin’in düelloda ölümünden dolayı sarayı suçladı.
Kimi ne ile suçlasa insan
genellikle kendisine geri dönüyor.
Şairde genç yaşta düelloda ölüyor.
Yan komşumuz vardı Zeriga abla diye,5-6 çocukları vardı,Kışın karda yalınayak oynardı.
Bende de gençlik.Bir sabah Zeriga ablayı kapı önünde
yakaladım,abla doğurup doğurup yalın ayak çocukları dışarı salıyorsunuz,Çocuklar hasta olacak
diye bağırmıştım(Çok çocuk yaptığı için kınamıştım) .Allah'ın hikmeti O çocukların hiç biri hasta olmadı,hepsi turp gibi büyüdüler.
Lakin benim de 6 evladım oldu.
babaları çok bir meclis varmış,ülkenin birinde..işte o babaların ülkeyi,insanı sömürmesinden dolayı,çocuklar çocuk olamamış,kadınlar da kadın!..
sanırım bütün dünya böyle!
gelin kadınlar
babaları aslanlar önüne atalım!
babam ve birkaç iyi baba hariç ama:))))
Bu şiir ile ilgili 40 tane yorum bulunmakta