Ahh, ah üstadım sorma, bu gün dertliyim, yine kullanılma kuruntusu sardı içimi. Aslında kuruntu değil hislerim, lakin gerçeğide bir türlü kabullenemiyorum nedense.
Vakti zamaniyle başladık bir mesleğe öğrendik, başladık bir işe yine öğrendik, başladık bir işe yine öğrendik, öğrendik, öğrendik, öğrendik…
Ve yine başladık bir işe yine öğreneceğiz, sonu nereye varırsa, sonu kimde biterse ve de sonu ne olursa olsun öğreneceğiz inşallah. Derken kolları sıvadık bismillah dedik ve ilk adımı attık. Hey ki sen yiğidim, hey ki sen Sultan Fatihin torunu, hey ki sen Kanuni Sultan Süleymanların devamı, hey ki sen ehli işin üstadı; Sen, sen usta idin mesleği icratınla ki bitirmediğin iş ve de işinle ilgili çekmediğin zorluk kalmadı, lakin her usta bir gün çırak oluyor. Çıraklığın sonu da malum ya yine ustalığa çıkıyor. Yani sonu yok diye bir şey yok, her şeyin sonu var. Ama yok olmuyor sadece kılıfını değiştiriyor. Başka bir zamanda başka bir mekanda ve başka bir işte kendisini bariz bir şekilde aleme sergiliyor.
Eyy ki sen Osmanlı Aliyenin şavkı mücevheratından gelen nesil, sen, sen ol ki icra ettiğin iş üzerindeyken, irşadına önem ve gayret ver. Ver ki alasın nasibini. Sakın ha amacını şaşırma, çıkarsan eğer yoldan, dosdoğru çizgi den, bir daha zor bulursun çizginin doğruluğunu. Sakın kendinden taviz verme, siyasetini kullan ve de hayata geçir. İrşadında samimi ve de dürüst ol.
Sevmişsin sende her kul gibi belli, gözlerinde ki düşünce, yüzündeki ifade seni ele vermekte. O zaman o düşüncende de dürüst ve samimi ol. Olaylar seni yanıltmasın, sakın ha yanlış bir şeyler yapmayasın, lakin olur ya yanlış yaparsan eğer, sonucuna da sen katlanacaksın yine…
Bir nasihatım daha var sana ey terk-i zillet ve ey ehli mükemmeliyet timsali zatı muhterem, zilletten ve riyadan uzak dur. Sadık. Sıddık ve er ol.
Ayaklarının üzerinde durmaya çalış ki, arkadan gelenlere ezilmeyesin…
Yohdur anun yanında bir kılca i'tibârum
İnsâf hoşdur ey ışk ancak meni zebûn et
Ha böyle mihnet ile geçsün mi rûzigârum
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta