Bu gün yine her zamanki monoton bir yaşamın GERİSİN geriye giden sosyal geri bıraktırılmışlığımız üzerine kafa yorayım dedim biraz.
Bir türlü ağrısına çözüm bulamadığım baş ağrılarım birkaç gündür NÖBETTE yine.
Sanırım ülkenin içinde bulunduğu bunalım ve krizler nedeniyle öfkemi frenleyemiyorum ve
beynime ağrı olarak nüfus ediyor.
Sanki dünyanın merkezinde ben varmışım gibi. Toplar, tüfekler, keleşin koflar, nükleer başlıklar, filolar,HARİTALAR, Yeni Dünya Düzen(sizli) ği, savaş, SU, petrol, ÇÖPTENEKESİ…
At, avrat, NAMUS, namussuzluklar.
Sahteciliğin tüm insan benliğini işgal ettiği. İnsanın KENDİNE yabancılaştırıldığı ve bu yabancılaştırılmış topluluklar içinde bir çocuk gibi annesinin yada babasının elinden kopmuş BOŞ bir kalabalık içinde çaresiz ve yalnızlığı düşünüyorum.
Yüreğimde bir çocuk cebimde bir revolver
Bu aşk burda biter iyi günler sevgilim
Ve ben çekip giderim bir nehir akıp gider
Bir hatıradır şimdi dalgın uyuyan şehir