‘Ne yapıyorum ben?’ diye kendi kendime sorduğum sorulara sebep hallerimin tümünde sen varsın. Çay da içsem, sigara da içsem, yürüsem, dursam, okusam, yazsam, sussam… Ne yapıyorum ben diyorum, seni düşünmekten fırsatım olursa… Ne yapıyorum ben; seni düşünüyorum!
Seni düşünmekten arta kalan vakitlerimi de seni, neden bu kadar düşündüğümü sorgulamakla geçiriyorum. Zihnim yekpare olarak senle doluyken; fikirlerim, düşüncelerim, isyanlarım, keşkelerim, elbetlerim, feryatlarım ve suskunluklarım bile ayrı ayrı birer sen olarak dikiliyorlar karşıma.
Öyle yalnız hüzünlü, kederli anlarımda değil; neredeyse yok denecek kadar az olan neşeli anlarımda ve hatta neşeli yahut hüzünlü diye tanımlayamayacağım tüm anlarımda, tüm hallerimde… Ne yapıyorum ben diye soruyorum kendi kendime, seni düşünmekten fırsatım olursa.
Bu; ‘seni düşünüyorum’ diyerek belli bir kalıba sığdırabileceğim veya belli bir hudut çizebileceğim bir düşünme değil! ‘Çıkmıyorsun aklımdan’ diyerek ajite edilebilecek veya bir sitem ne bileyim işte bir dilek, bir temenni, bir istek değil! Düz… Dümdüz bir düşünce yapısı, dümdüz bir düşünce sistematiği! Mütemadi, zamansız, sebepsiz ve belli bir sebebe ihtiyaç duymaksızın.
Kimi zaman gözlerin oluyor düşündüğüm kimi zaman ayak bileğine taktığın hızman. Alakasız olacak belki ama asimetrik gözlerin ekseriya gece; sırtüstü uzandığım koltukta, tavandaki karanlıkta uçuşan beyaz beyaz ve irili ufaklı hayallerde geliyor aklıma. Sigara içerken mesela, sigara içerken her defasında aklıma düşüyor: Yaktığım sigarayı sana uzatabildiğim, onu aldığın, sigaranı elimden alıp dudağına götürdüğün o ilk an! Kırmızı rujun…
Kırmızı rujunun izi kalan karton fincanlar…
Yürürken bazen, yürüdüğünü; yürüdüğün yollara sırf seni götürüyorlar diye inceden bir düşmanlık beslediğimi…
Kulağıma bir şarkı çalınıyor bazen. Bir satır, bir vakit, bir rüzgar, bir yağmur… Bir gece, bir gündüz, bir gün ortası! Bunca yokluk azmış gibi bir de gün ortası yokluğu geliyor aklıma yüzüm düşüyor! Bir insan bir insanı, bir kırmızı ışıkta ne kadar düşünebilirse o kadar, öyle.
Ne yapıyorum ben diye soruyorum kendime; ben bu küçücük, el kadar memlekette ne çok sensiz kalıp o sensizlikte ne çok anı biriktirmişim diye hayret ediyorum, seni düşünmekten vakit bulursam. Bir şadırvan önünden geçerken, bir duvar dibine çöküp sigara içerken, bir çocuk parkında yorgun argın ve yaşlı gözlerle oyururken… Olduğun, olmadığın, olamadığın, tüm anlarım senli anılarla dolu benim! ‘Ne çok sensiz kalmışım ki, sensizliğe bunca anı sığdırmışım’ diye düşünüyorum gıyabında bazen. Bu bazenlerin tümünde kaderden tut şansa, talihe; geceden tut güne, güneşe… Gökyüzüne, yıldızlara ve ay ışığına… Seni anlatırken buluyorum kendimi; sesini, gözlerini, ellerini, gamzeni, daçının aklarını, kırmızı rujunu, yamuk parmakların ve ruhunu…
Ne yapıyorum ben diye soruyorum kendime kendim; ne yapıp edip de nasıl çıkaramıyorum seni aklımdan diye düşünüyorum, seni düşünmekten fırsat bulabilirsem. Cevapsız kalıyor kendime sorularım.
Sen temalı bir senaryo bu. İyisiyle, kötüsüyle, hakkı-suçuyla, keşkesi-elbetiyle, varı-yoğuyla tepeden tırnağa sen dolu bir yörünge. Bir düzlem, bir eğri, bir doğru, bir daire! İçiçe kümelenmiş irili ufaklı binlerce hatta yüzmilyarlarca sen! Ne yapıyorum ben diyorum, yüzmilyarlarca sen’i düşünmekten fırsat bulabilirsem…
Kayıt Tarihi : 17.10.2024 13:13:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!