Ellerini çenene dayayıp ta bir düşün,
Nerden geldin acaba, nereyedir dönüşün?
Sen niçin yaratıldın, dünyada nedir işin?
Yanlış gidilen yoldan artık kurtulmalıdır,
Bir ilim yuvasına koşup başvurmalıdır.
Sen ne idin, ne oldun, daha ne olacaksın?
Bu dünyada daim mi, biraz mı kalacaksın?
Düşünmekle bunlara bir cevap bulacaksın,
Düşünmelidir insan, baş eller arasında,
Bir güneş doğmalıdır, günün en karasında.
İlim denen nesneye, o melekeye yapış,
Düşün, acep nedendir bir Yaratana tapış?
Nedendir hakikatten, ana bağlardan kopuş?
Düşünmek lazım gelir bunları, teker teker,
Bu düşünce, insanı çok derinlere çeker.
İstikamet değildir, her gidenlerin yolu,
O yoldan geçilemez taş, diken, çirkef dolu,
Eyy yüksek mertebenin sahibi, Allah kulu!
Düşün, yanlış gidenin menzili neresidir?
Düşünmek, karanlığın en büyük çaresidir.
***
(1971)
Kayıt Tarihi : 8.10.2012 20:00:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Lise öğrencisi olduğum yıllarda, düşüncesizce ideolojik tavırlar sergileyen toplumun hali beni etkiledi. Artık gafletten uyanılması gerektiğini hatırlatan dizeler beynimden kaleme, oradan da kâğıda böyle yansıdı.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!