ağustos sıcağında üşüdüm,
kız kızan, tarla tapan yanarken
kör topal kafayla durdum düşündüm
bu onulmaz yara hasretine kanarken
çoklukta tekliği yaşadığım
sessizlik aleminde
izanımdan fehmetmeyi düşürdüm
bin öldüm bir buldum
düşümden ayrı düştüm.
çok gördüler
bu sevgiyi bana ah! çok gördüler
yüze gülen naylondan insanlar
sarmışlardı her yanımı
almak için canımı
bir kaşık suda ne tufanlar çıkardılar
idam sehpaları kurup
yargısız kafalarıyla infaz ettiler
lakin
bin astılar bir ölmedim
kördüğüm akşamın kimsesiz karanlığında
düşümden ayrı düştüm, düşümden ayrı düştüm.
keremin aslısını getirdiler düşüme karşılık
olmaz dedim
mahkeme duvarı suratlarına
leylayı sundular bir aşk kadehinde
en büyük hayırı haykırdım
şatafatla süslenmiş boyalı muratlarına
ben düşümü isterim dedim
nefessizce
güldüler…! güldüler….!
kalleş gülücüklerinde beni bir kez daha astılar
gecenin soluk benizli darağacında
ölmedim öldüremediler
keşke ölseydim
ölebilseydim
sessiz ve kimsesizce yarınlarıma
sonra
evet sonra da
kili tarağı toplayıp gidebilseydim keşke
yaşayanlara inat
bıraksaydım, bırakabilseydim
kirli dünyalarını
çalsaydım başlarına
ama olmadı başaramadım
bir gülistanda yeşeremedim
bin ölçtüm bir biçtim
düşümden ayrı düştüm, düşümden ayrı düştüm
artık zifiri gerdan yapan
gece tükeniyordu
tükenmeliydi artık
yarınların nurlu şafaklarına yelken açma zamanı
gelmeliydi artık
düşmeliydim düşürdüğüm düşümün peşine
düştüm işte düşmeden
biletimi kestirdim sonsuzluk alemine
ve
sabahın ilk ufkuyla
düştüm düşümün peşine
düşmeden
bir yolculuk başladı
mavera sultanının ülkesine…
(Meçhuli-053659)
Kayıt Tarihi : 12.2.2009 23:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kafa yapılarımızın ve dünya görüşmelerimizin uymadığı bir mecliste hasbihal olamadığımız insanlara karşı kalemimin içli bir serzenişi olarak hayat bulan şiirimdir.
Mutluluklar yolunuz..Hüzünler acılar şiirlerde kalsın..Sevgiyle..
TÜM YORUMLAR (1)