Düşük Özneli Yılgınlık Şiiri - Şükrü Özmen

Şükrü Özmen
191

ŞİİR


64

TAKİPÇİ

Düşük Özneli Yılgınlık

beni bir şiirle öldür
ey sesimi yarasına bastıran irkiliş

aşkın iniltisi
kulaklarıma dolsa ne çıkar
ötede
tenha bir galibiyet peşinde
“ulur aya karşı kirli çakallar”*

karşılıksız bir ay/mazlığa atılabilirim
lanetlenmişliğimin hiç kıymeti yok
körü körüne bir aldanıştan başka

körü körüne kavuşturacak bir yel esse
bana değmez
ve beni ilgilendirmez
ilgi/lendirilmiş bağlılık andı

çünkü
insan yarasına tuz basar
soğuk zamanlarda
soğuk ve ateşsiz odalarda

tenden kıyamet kimyası süzülen
yarasızlığın yararsız sayılıp
ayıplandığı mağaralarda

insan sözüne tuz basar
diliyle kanattığı her ciğeri
dağlamak için
insan tuza söz basar
kavline sadık
ahıyla mayışık
her zamanında

belkiler terzisi kapındayım
bitimsiz belkilerimi alıp geldim
koparılmış bir düğme kadar habersizim
ne yapılacağımdan
göğe iliklenmezse kalbim
ne yaparım bilmiyorum
iliklerim nasıl çekilecek
haberim yok

sabah haberleriyle
ruhunu serinletmiş
bir dolmuş yolcusu kadar
dinginim
aymazım
duyarsızım
ilgimin iliklendiği bir gökyüzü yok
ve bir yüzüm de yok
gökyüzüne bakacak

fışkırıyorum gecenin memelerinden
el altından pazarlanan her yasak şey kadar
gizliyim gizemliyim
kenarındayım nehrin
aklım koşuyor karnına
bilmecelerin
çünkü ben
esridiğim her sıvıyı
gecenin memelerinden emiyorum

eskiden esriyorduk
sarhoş oluyoruz şimdilerde
kelimeler değişiyor
yeminler unutuluyor
yumruklarla göğü deldiğimiz
hatırdan çıkıyor da
sade/ce
siyahından hayat zerkeden gece
emziriyor beni sonsuz anaçlığıyla

gecenin bir cin olduğunu varsayabilirim
o kadar muhteşem bir iklim de değil
muhtemelen
puştluğumu kapatıyor diye
seviyor olabilirim geceyi
muhtemel/en basit gerçek bu
esritmiyor
uyandırıyor
soğuk kaygılı
ve karamsar rüzgarıyla

hurufun zindanından kaçtım
sözün aksinde durulayıp
düşük özneli bir yılgınlık döküyorum
kağıda

netameli ve dayanaksız irkilmelerle
savunuyorum seni aşkım
şehrim şiirim

geceyi imlâyla seviştirmem önünde
bir engel/s yok artık
terden tuzu damıtmama gerek yok

kağıdın yarasını
otalayan
kanlayan
anlam/layan
bir yanılsamadır artık
bu şiir..

ey sesiyle yaramı bastıran yılgınlık
seni bu şiirle öldürebilirim

04 Aralık 2008

* (Sezai Karakoç-Mona Rosa Aşk ve Çileler’den)

Şükrü Özmen
Kayıt Tarihi : 24.12.2008 11:18:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Drag Bonfire
    Drag Bonfire

    'ey sesiyle yaramı bastıran yılgınlık
    seni bu şiirle öldürebilirim' dedi... öldür bizi şair...

    Cevap Yaz
  • İmren Sıradağlı
    İmren Sıradağlı

    yılgınlık yaşadığımız her anın ölmesidir. sinsice
    gelen sessizliğin korkunçluğunu farkedemiyecek kadar sarhoş yapar , cesaretsizleştirir....
    ben çok kez yıldım yürüdüğüm yolda tökezlemeye meğilliydim belki ,sonra kalktım ayağa sonra birkezdaha ,kendi içimden dedimki son kez hayat yılgınlıklara rağmen bize en önemli dersi uygulamada öğretiyor nefes darlığındayken boğulmaktan kurtulmak gibi.....

    Cevap Yaz
  • Salim Erben
    Salim Erben


    Gerçekte beğeni ile güzel hoş
    Doyumsuz bir şiir paylaşım okudum
    seven gönülere bıraktıgı iz
    hafızalardan uzun süre gitmeyecek
    şair yüreğini yürekten kutlarım
    başarılar seninle olsun
    salim erben

    Cevap Yaz
  • Rüstem Ahmet Gözübüyük
    Rüstem Ahmet Gözübüyük

    efendim muhteşem... tebrikler şairini

    Cevap Yaz
  • Alaaddin Uygun
    Alaaddin Uygun

    k u t l a r ı m

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (33)

Şükrü Özmen