Ağustos her yer sıcaktan kavruluyordu
Bostan tarlasına, gidilmesi gerekiyordu
Büyüdüğünü ispatlamak için, talip oldu
Şair eşeğe binerek tarla yoluna koyuldu
Heybeye doldurdu karpuzu kavunu
Bindi eşeğine, düştü evinin yolunu
Bilemiyordu başına gelecek oyunu
Elindeki bıçakla soyuyordu kavunu
Bütün dikkatini verdi elindeki kavuna
Bir de bakar ki eşek sapıtmış, yoluna
Ahlat dalının altındaki gölgeye gelmiş
Ahlat dalının dikeni de başına değmiş
O, hemen ineyim derken, eşekten aşağı
Ayağı heybeye takılarak, geldi baş aşağı
Başını kurtarayım diye, kolu dayadı yere
Kolu kütürt diye kırıldı, kendi düştü yere
Bir şey olmamış gibi, hemen kalktı ayağa
Kırık kolunu aldırmadan, yine bindi eşeye
Kırık kolunu belli etmemek istiyordu kimseye
Fakat eve varır varmaz, hemen düştü döşeğe
Evdekiler sordu; ne oldu, oğlum senin koluna
O her ne kadar söylemek istemese de olanları
Onun lisan-ı hali belli ediyordu bütün olanları
Çünkü, ateşi yükselmiş, su yetişmiyordu ona
O gün baba alışveriş için gitmişti yabana
Evdekiler bilmez ve gidemezlerdi uzağa
Şair Bayram’a bekleyelim dendi, babana
Biz götürmeyiz dediler bu saattte yabana
Bayram, sabaha kadar kıvrandı durdu
Hiç durmadan hep soğuk su içti durdu
Belki de sabaha kadar bir testi su bitti
Ama neredeyse onun da dermanı bitti
Neyse ki baba geç de olsa, gelmişti
Onun kolunun kırıldığını öğrenmişti
Şafakla düştüler kırıkçı çıkıkçının yoluna
Öğleye vardılar kırıkçı çıkıkçı dükkanına
Kırıkçı şöyle bir baktı, kırık kola
Kırıkçı ileri doğru çekti kırık kolu
Kol yerine geldi, ama o acıyı kim dayana
Kırıkçı sardı sarmaladı, onun kırık kolunu
Bir bez parçasıyla, bağladı kolunu boynuna
Bir ay sonra tekrar gel deyip, gönderdi yoluna
Çocuk kırık kola rağmen, düştü oyunun yoluna
Kah sürçerek, kah düşerek, geldi yolun sonuna
Kol alçıdan çıktığında görüldü, ancak gerçek
Kol yanlış kaynamış düzelmesi zor bir gerçek
Bu yetime ders oldu, fakat kolu da ters oldu
Bu kolla, hayatın yükünü kaldırmak zor oldu
Yetim der; “siz siz olun, sakın binmeyin eşeğe”
Binerseniz de hiçbir zaman güvenmeyin eşeğe
Yoksa siz de düşersiniz benim gibi bir döşeğe
Sonra da çekersiniz benim gibi çok acılı çileğe
B. TUNCA/23.12.2000-14.30
Bayram TuncaKayıt Tarihi : 16.12.2000 14:28:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Bayram Tunca](https://www.antoloji.com/i/siir/2000/12/16/dustum-2.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!