Ha gayret düştüğün de yüz, diz değdiğin de yere
toprağa karabet etmesin onurun, dikil be adam!
Ne buğday rengin de bir ten, ne kurşun havası bu,
etme kendinedir! Kim düşünür seni, düşürmüş bu derde.
Kimse her değildir, her kim! Bende sen, sende ben,
yahut biz!
İlikleri siz olmuş ayrılarız, düşmüşüz dibine bir mahzenin.
Bir deniz bekliyorduk. Duvara çarpıp ölmesi gibi
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem
Devamını Oku
özgürlüğüne uçan bir kuşun. Anlamın
düğüm olduğu zamanlar. Bütün yaraları
denedim. Ağzımda kan tadı. Saklanacak
o su kıyısı uzakta. Dağıldım
yaşlandığım yol için. Hangi çağa gittiysem