Ömür dediğimiz yorgun ağacın,
Bir dalı kırıldı, düştü gidiyor.
Sırtımı verdiğim büyük yamacın,
Sel oydu kökünü, deşti gidiyor.
Huzuru neşeyi tatmadık yine,
Derdimiz çoğaldı, kahroldu sine,
Atılan her adım zulüm lehine,
Kederim boyumu aştı gidiyor.
Söylenecek sözler kalmadı, bitti,
Bu halkın çektiği canına yetti,
Oynanan oyunlar dünü mahfetti,
Sabır damlaları taştı gidiyor.
Çamura bulanmış eller çoğaldı,
Kul hakkı demedi, içine daldı;
Nemrutlar soyunu meydana saldı,
Fitnelik yolunda koştu gidiyor
Biri ocak çattı, sürdü odunu
Hep ölüm marşıydı çaldığı fonu;
Karanlık köşeden seyretti sonu,
Kaynadı kazanlar, pişti gidiyor.
Karanlık tablolar, nahoş bir resim,
Adaletin adı dilde bir isim,
Haksızlığa karşı durdu nefesim;
Hüzün galeyanda, çoştu gidiyor.
31 Aralık 2009 İstanbul
Mustafa Usta
Mustafa Usta2Kayıt Tarihi : 5.1.2010 18:54:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
ya seyredenler...
anlamı ve anlatımı ile ustamın değerli bir yapıtını okumak keyifti...
aynı zamanda düşüncelere iten harika bir çalışma...
saygılarımla selamlıyorum...
“Bize benzer” diye beğendiğimiz
Haram yemez sanıp güvendiğimiz
Yanına aldı da puştu gidiyor...
*****************
Kalemine yüreğine sağlık dost...Saygımla
Azdık, dünyanın başını yedik.İntikamı acı olacaktır. Felaketler, afetler, belki milleti uyandırır.
Güzeldi. Duyarlı yüreğinize sağlık.
Saygıyla...
TÜM YORUMLAR (3)