Evin yolunu gözlüyor.
Tam da kestiremediğin bir sıla özlemine işkenceye katlanırcasına
Katlanıyorsun.
Giderken kimselere veda etmedin değil mi?
Senden ayrı kalmanın çıkışsızlığına katlanmaya çalışıyorum
Kar düşmez oldu toprağa
Tanımsız kuraklıktır katlanmaya alışamadığım
Yani ışıksızlığında başka karanlıklar düşüyor buralara
Erkenden uyandın bu sabah.Nasıl da böldün mısır ekmeğini
Yürüdün gittin kalabalıkların içinden
Saatler işliyor sen gülüyorsun
Bulutlara dokunmasaydın eğer toplanıp dağılırlar mıydı hiç?
Kışı uğurlayan mormenekşeleri ilk gören sen oldun.
Yüzündeki ferahlık hiç kimsede yok
Kaçıncı peronda kaldı eksikliğin
Sanki Ilgaz’dan süzüle süzüle inen sendin vadilere.
Yılan süzülüşü içinde geçtin dar yollardan
Çıkıp geldin
Dile benden
Korkusuzca dalacağın yerleri bağışlamaya hazırım şimdi
Kimsenin göremediği bizim renkleri gece ışıklarını
Sıkıca basacağımız şeytan patikalarını
Saatlerin ilerleyişine eşlik edecek olan öteki tıklamaları…
Bir gülücük attın yeniden dönmeye başladı yaşam
Çok sevmeler biliyorsun sen çok ateşliyorsun yüreğimi
Gel otur şuraya
Ne söylersen söyle şimdi bana.Korkma artık uçup gitmez onlar
Hoş geldin Ay Parçası
İstersen öpebilirsin beni…
onaltışubatikibinondört
Necdet ArslanKayıt Tarihi : 16.2.2014 21:43:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!