EN İYİ TERBİYE HADDİNİ BİLMEKTİR.
Öz yurdumda yatağıma yatarım,
Düşlerimde hep gurbeti yaşadım.
Haksız sevmem haklıları tutarım,
İşlerimde hep gurbeti yaşadım.
Yavaş yavaş tele düzen verince,
Ve bu yüzden gönlüme gam girince,
tozlu bir şemsiye durur
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Devamını Oku
çatı katındaki odanın
kuytu bir köşesinde
kumaşındaki eski yağmurların
hüzünlü kokusuyla
Usta işi... Mana ve biçim olarak.
Tebrikler
Şiir güzel tebrikler ama Şiir Üçüncü kıtada ana fikir ile bir tezata düşüyor, burada devletten yana ol mazlumu yakma, ama zaman zaman mazlumu yakan develet denilen gücü ele geçirenlerde olabiliyor. O zaman siz mazlumun yanındamı yoksa zalimin yanındamı olmuş oluyorsunuz bir daha düşünmek gerek
Kemalettin Kami Kamu' nun o ünlü şiiri ve muhteşem Yıldırım Gürses GURBET şarkısı yanık yanık çınladı kulaklarımda sanki:Gurbet o kadar acı ki ne varsa içimde
Hepsi bana yabancı, hepsi başka biçimde
Ne bir arzum ne emelim, yaralanmış bir elim
Ben gurbette değilim, gurbet benim içimde
Eriyorum gitgide, elveda her ümide
Gurbet benliğimi de bitirdi bir içimde
Gurbette sıla tüter burnunda. Bazen de kendi memleketinde bile gurbeti yaşar. Çünkü çoğu zaman gurbet insanın kendi içindedir...
Kutluyorum değerli şiirinizi ve sizi Zülfikar bey. NİCELERİNE...
MAVİ YILDIZLI ŞİİRLERİN ŞAİRLERİNE SELAMLARIMLA…
YURDUNDA GURBETİ YAŞAMAK…
İnsanın gurbeti yaşaması için illaki yurdundan, sılasından uzak kalması gerekmez.
Bizler genellikle doğduğumuz yeri sıla olarak biliriz. Aynı vatanda başka bir ile, başka bir diyara gidince kendimizi gurbette buluruz. En azından gurbetin garipliğini, garabetini yaşarız.
Anadan, babadan, bacıdan, gardaşdan, ayalden, evlattan ve kavimden ayrı kalmak, hele hele ilk defa ise bu ayrılık, vatanın başka yeri gurbet olur, ayrı kalana.
Gurbet; adı üstünde, gariplik, yabancılık, yalnızlık, sahipsizlik, çaresizlik…
Yalnızsan, sevdiklerinden uzaksan yatağa yattığın yer öz yurdunda olsa ne fark eder, …
Hele bir de haksızlıkları görmüşsen, haksızlıklara uğramışsan.
Yabancı ellerde gerçek anlamıyla “gurbet” der, belki kabullenir insan.
Öz yurdunda neyi, neden, nasıl kabullensin?
İşlerinde garipliği yaşamak, garabeti, tuhaflığı yaşamak işte bundandır.
Akordu bozuk sazın sedası çatlak çıkar.
Tele düzen vermek, akordu yeniden düzenlemek için doğru sesi bilmek gerek.
Doğruyu yakalamak için teli biraz germek, çok gerilmişse kırmamak için gevşetmek lazım.
İnsani ilişkiler de böyle değil midir?
İnsanlar fazla gerilince koparla, gevşetince tın tın olurlar, düzeni bozarlar…
Devletten yanayız. Devleti yiyenlerden, çalıp çırpanlardan olamayız. Ancak, “Adalet mülkün temeli” ise devletimiz adaleti sağlamakla mükelleftir.
Millî hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir” esassa hâkim olması gereken millettir. Millet olmadan zaten ne devlet, ne vatan olur. O halde öncelik devletten çok millete aittir. Milleti meydana getiren fertlere.
Şiirde geçtiği şeklini düşünürsek devlet zalim olamaz. Devlet asıl unsurun var oluşunun vasıtasıdır. O zaman milleti oluşturan fertlerin ve özellikle de mazlumun yanında olmalıdır.
*
“Devlet benim” diyen bir zihniyetin, koparılacak bir düğme için altı ay hapis öngören bir anlayışın devletle, devletçilikle ilgisi olamazdı.
Devletçilik şartlarını da gördük. Arpalıklara, kayırmalara dönüştürülen, çiftlik ağalarının malına dönüşen ve “dayısı olanın işinin yürüdüğü” dönemleri de yaşadık.
“TAVASSUTÇUN KİM?” sorusunun insanın suratına kırbaç gibi şaklatıldığı dönemleri de IZDIRAPLA, acıyla yaşadık.
Bütün bunlara rağmen, şiirdeki saf düşünceyle hiçbir zaman “DEVLET DÜŞMANI” olmadık, “MİLLET DÜŞMANI” olmadık.
Bunları geçmişin karanlıkları olarak kabul edin.
*
Devletine, milletine sahip çık. Mazlumun yanında ol ve harama el uzatma. Izdırap çekmek istemiyorsan lokman helal lokma, yudumun alın terin olsun.
* “ızdırap” “ıstırap”
Türk dil Kurumu Yazım Kılavuzu esas alınmalı. En son hali “ızdırap”sa öyle de yazılmalı.
Kelime Arapça olup yazılışı “ıztırâb” şeklindedir.
Ancak buradaki “z” Arapça “zat” harfiyle, “t” kalın “tı” harfiyle yazılır. Kelimenin sonu da “b” be” harfiyle biter. ﺐ ﺁ ﺮ ﻃ ﺍﻀ
Güne düşen şiiri ve şairini içtenlikle kutluyorum.
Altay Tigin
19 Şubat 2015
“Güne Düşen Şiir” Grubu
*
NOT:
“ÜYE ŞAİRLERDEN GÜNÜN ŞİİRİ VE ŞAİRİ” sayfasında yer almak istiyorsanız, lütfen en fazla iki şiirinizi “Güne Düşen Şiir” Grubu’nun mesaj sayfasına ekleyiniz…
Ekleyeceğiniz şiirlerinizle birlikte, şiirinizin bulunduğu sayfanın alt sol köşesinde KIRMIZI RENKLİ Antoloji.com yazısının hemen üstündeki ŞİİRİN ANTOLOJİ NUMARASINI DA İSMİNİZİN ALTINA EKLEMEYİ unutmayınız…
“Güne Düşen Şiir” Grubu
http://gruplar.antoloji.com/gune-dusen-siir/
gurbet vardır gurbetten öte sanırım oydu anlatmak istediği şairin
...kıymetli şairim güne düşen eserinizden dolayı sizi kutlarım
ve sevincinize sevinç katarım
...eleştirilerimi sizi üzmek için değil sizi daha güzele talip kılmak içindir
Öz yurdumda yatağıma yatarım,
Düşlerimde hep gurbeti yaşadım.
Haksız sevmem haklıları tutarım,
İşlerimde hep gurbeti yaşadım.
...bu ilk kıta çok kötü bir başlangıç olmuş...'yatağıma yatarım, keyfime bakarım' deseniz bu girişten çok daha vurucu olurdu
...rica ederim bu ilk dörtlüğü acilen düzenleyelim
Yavaş yavaş tele düzen verince,
Ve bu yüzden gönlüme gam girince,
Adaleti hep raflarda görünce,
Yaşlarımda hep gurbeti yaşadım.
...'adaleti raflarda görmek'...adalet ve raf...NURANİ olarak bir şiirimizde biz de kullandık
Dedem hep derdi ki, harama bakma,
Devletten yana ol, mazlumu yakma,
Ruhumda ıztırap, elimde lokma,
Aşlarımda hep gurbeti yaşadım.
...ızdırap 'ıstırap' olarak düzenlemek daha isabetli olur
Yasaktı düşünmek Türk İllerini,
Yalnız koymak olmaz gönül erini,
Eylül’de görünce sam yellerini,
Kışlarımda hep gurbeti yaşadım.
...eylülün yerine ağustosta çok daha iyi olurdu fakat hece tutmazdı...bunun yerine en uygun 'Temmuz' kullanıla bilirdi...Eylül şiirde bir marka olsa da anlatmak isteneni tahmin ediyor olsam da Yaz mevsiminde esen bir sam yeli çok daha vurucu olurdu düşüncesindeyim
Özüm, gülü çile ile bitirdi, ...bu mısra da 'gül' uygun olmamış
Büyüttü,besledi deme getirdi,...gül'e göre bu mısra doğru
Yağmur yağdı, dolu vurdu götürdü ...gayet güzel
Taşlarımda hep gurbeti yaşadım....Taşlarım kafiyesi dolgudan başka bir şey değil
Baltayı vurunca çınara küt küt,...bu mısra da çok abes düşmüş
Ne desen kesecek gereksiz öğüt,...anlam çok dolambaçlı, bu haliyle yanlış
Kökünden habersiz talihsiz, züğürt,...güzel
Başlarımda hep gurbeti yaşadım....ola bilir
...saygılar
Farklı bir gurbet anlayışıyla öğütler vermişsiniz teşekkür eder saygılar sunarım...Mehmet Karlı
kalemine sağlık hocam....sonsuz sevgiler..
Güzel bir şiir..diliyle,ölçüsüyle
Tebrikler
gurbet deyince bağrıma vatan özlemi ateş gibi düşüyor..yüreğinize sağlık sayın Kaleli..saygılarımla
Bu şiir ile ilgili 18 tane yorum bulunmakta