Gelen bir kırar, giden bir kırar dalını.
Kimseler sormaz, o düştüğün halını.
Anlatamazsın kimselere, aciz ahvalini.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör.
Düşmeyi gör, düştün mü, acıyı yaşarsın.
Ayyaşlığa, düştükten sonra başlarsın.
Yârin bile terk eder, sevgisiz kışlarsın.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör.
Hor görür akraba ile, bacı kardaşlar.
Toprak yatağın, yastık olur, sana taşlar.
Acımasız hayatın, acı yüzü, şimdi başlar.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör.
Bütün kapılar, bir bir, yüzüne kapanır.
Sivri dillerin sözü, gelir kemiğe dayanır.
O zaman şakalar bile, yüreğini kanatır.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör.
Yalınız kalırsın, yıkık virane bir odada.
Kırk yamalık olur, giydiğin eski urbada.
Dene den çok su olur, içtiğin çorbada.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör
Kırk yıllık eşin bile, sende kusur arar.
Bundan sonra yaşadığın, onlara zarar,
Çoluk çocuk, bayramdan bayrama sorar,
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör,
Nerde yattığın, nerde kalktığın, belli olmaz.
Haykırdığın feryadı, senden başkası duymaz.
Sülalenden kimseler, seni kapısına koymaz.
Düşmeyi gör dostum, düşmeyi gör.
düşünce anladım ki, benim ismim deli bayram.
şu dünyada bana , yaşamak gülmekte haram.
işte bu solmuş yüzüm, bana o günlerden kalan.
Düşmeyi gör bayram, düşmeyi gör.
Kayıt Tarihi : 13.7.2023 01:19:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!