Aklımın alamadığı yollarda uzun süredir yalpalıyorum.
Başım göklerde, dimdik.
İçim savaştan mağlup çıkmış ordu gibi.
Bitap düşmüşüm kafa tutarken yarınlara,
Ne ışığım kalmış ne istikbalim.
Hissiyatımı sorma beyim,
Ne akım ne bokum uzun zamandır.
Kırıldıkça kolum kanadım,
Daha sert çakılmışım bugünüme.
Bir devrim beklerken hislerimde,
Beyaz bayrağı çoktan çekmiş kalbim.
Kader çoktan bağlamış yalnızlığı ömrüme.
Bilfiil başvurduğum kâğıt kalemim de dargın artık bana.
Oysa ben yedi yaşıma bir kala hissettiğim
Kâh ilkokul heyecanı
Kâh sokaklardan kopmanın verdiği burukluğu yaşıyorum.
Ne zaman bir bağ bahçe görsem
Top koşturur içimdeki çocuk,
Umut dolu yarınlara,
Ve her keresinde sakatlanır,
Başarmaya ramak kala.
Tevekkeli hepten koptu hayatımın kopçası birbirinden.
Şimdi ne vakit bir çocuk görsem sokaklarda,
Hüzün kaplar sol kaburgamı.
Ne vakit bir anne görsem,
Harlanır ateşi yüreğimde yanan son mumun.
Böyleymiş hayat beyim,
Hayat bakmazmış yediğin silleye, çektiğin cefaya.
Koparırken en sevdiklerini,
Ve sen kaldığında geride,
Ellerin gökte,
Ağzında acınası bir vaveyla.
Koşmak istersin güneşli günlere,
Ya ayağında bir topla,
Ya emekleyerek bir bebek edasıyla.
Bitiverir engelleri bütün hayatın önüne de
Bir ah çekemezsin.
Dönerken ucu bucağı olmayan köşeleri harap şekilde,
Bir dal ararsın tutunacak,
Sarıp sarmalayacak seni.
Ve bulursun da
Çürümüş bir dal yahut asırlık bir çınar.
Düşersin yine,
Ya dalından ya gövdesinden.
Sen sıkı tutmadın diye değil,
Sırf ağaç seni istemedi diye.
Yaralanırsın kalbinden,
Kollarından bacaklarından bile değil.
Ve her düşüşün,
Bir öncekinden daha gürültülü olur,
Kalkamazsın çakıldığın yerinden.
Kayıt Tarihi : 19.5.2023 17:51:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!