Islanmış göğsümüzdeki tahta köprüleri salladıkça sevgimizle asi rüzgâr
Gözlerinin güneşsiz mahzenlerinde aşkı bekleyen bir sevdalı adam yaşar
Yüreğimizin sarı denizlerinde dalgalı geçişler oldukça gülüm, su da yanar
Düşlerin gölgesi siyahtır, akar sevdalı nehirler özleme, kadın aşka ağlar
Biri bir koca görür rüyasında:
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Devamını Oku
Yüz lira maaşlı kibar bir adam.
Evlenir, sedire taşınırlar.
Mektuplar gelir adreslerine:
$en Yuva Apartmanı, bodrum kati.
Kutu gibi bir dairede otururlar.
Sevdasına name yazmış ama çok güzel yazmış.
kutlarım..
Islanmış göğsümüzdeki tahta köprüleri salladıkça sevgimizle asi rüzgâr
Gözlerinin güneşsiz mahzenlerinde aşkı bekleyen bir sevdalı adam yaşar
Yüreğimizin sarı denizlerinde dalgalı geçişler oldukça gülüm, su da yanar
Düşlerin gölgesi siyahtır, akar sevdalı nehirler özleme, kadın aşka ağlar
sevda kokmuş eylülün hüznü içinde...tebrik ediyorum
ŞİİR DAHA İLK DİZELERDE, ANLATIM DERİNLİĞİNE ÇEKİYOR OKUYANI, SONRASI UZUN BİR YOLCULUK DÜŞLERE DOĞRU
ANLATIM ZENGİNLİĞİ VE İFADE KUVVETİYLE
ÖZEL BİR ŞİİR . KUTLARIM (T.P ANT) SAYGIYLA FATMA HATUN ESEN
Gecenin yüreğine bir tokat atarak sokulacaksın yangın duvarlarına gül nefeslim az sonra. Kıyım yüreğinin kımıltılarıyla açacaksın göğsünün özlemli düğmelerini seni bekleyen hakka. Boşluğa uzanan ve gövdemi bulmayan ellerinin titrek alevleriyle sarılacaksın yaman bir ağrıya. Unutacaksın anları, kıracaksın günlerdir bedeninde oluşan buzları. Zirvelerinden parçalar düşecek yamaçlarıma, sular dökülecek bekleyişlere durduğum enginlere ve ben yine anıların koynunda seni sensiz yaşayarak her gece sonsuz uykulara dalacağım.
bu bir düş ise kötü dostum senin için..
Küle düşürdüğüm türkülerin cızırtılı içlenişleriyle sabahlar seriyorum şafak yorgunu gönlüme. Yıldız tarlalarına tütün ekip gece boyu gökyüzünün gürlemesini beklemekten yorgun, yalnızlık iniltileriyle karanlığa tedirginliğimi anlattım. Boğazıma düğümlenen hıçkırıkların düğümlerine sınırlar çekip, sessizliğin kırılan parçalarını avuçlarımla hırpalayıp sancılı tabletler yutar gibi her nefeste ay batışlarını izledim.
Asaletin ve sevginin pembe saraylarına yıldızlar döşedim bana gelişlerinin mutluluklarıyla büyü diye. Yağmurlu bir mevsim diledim tanrıdan, yüreğinin bahçelerinde kavrulma diye. Sesini işledim gönlümün sarı odalarına, seviştikçe türküler içimizde içli içli yansın diye. En kıyım özlemlerin dağlarıyla çevirdim aşk saraylarımızın çevresini, eşkıya müfrezeleri aşamasın diye. Yosun gözlerinle süsledim, binlerce resmini gövdemle gizledim ve her duruşunu yüreğime istedim, yokluğunun öfkelerini hissetmeyeyim diye.
Say ki, ömrümce kendime yetecek, yokluğunda günlerimi geçirtecek, yüreğimdeki yalnızlığı geçiştirecek ve sensizliğimi bitirecek milyonlarca resmin içinde ölümü beklemek istiyorum. Seni sayıklayarak günleri türettiğim ve seni özleyerek ömrümü tükettiğim bu aşk ovalarında gölgeni izleyerek, kollarındaki güveni düşleyerek ve ruhundaki yaşam iksirlerini içerek seni yaşamak istiyorum. Mevsimler buz kesse de, bekleyişlerim sonsuza dek sürse de, göğsümdeki hüzzam ağrı beni içten içe yok etse de, ben kadın varlığının zindanlarında kıyamete kadar prangalı yaşamak istiyorum.
Anlatım her yerde çok güzeldi doğrusu, zenginleştirmişsin bir hayli, dolu dolu idi doğrusu, tebrik ve selamlar yüreğine...
Bu şiir ile ilgili 4 tane yorum bulunmakta