Düşlere kucak açmayı severim her zaman yerleri yanımda vardır, düşlerin mevsimi hep bahardır gönül sarayımda konuk eder yumuşacık minder üzerinde oturtarak rahat etmelerini sağlarım, çünkü bunu hak fazlasıyla ediyorlar, çünkü ben onlara kucak açmadan aynı karşılamayı onlar yapıyor ve beni mahcup ediyorlar. İhya etmek içlerinde var gerçekten ihya etmek nedir onlardan öğrendim. Karşılıklı kucaklaşmalardan sonra birbirimizden kopmamız çok zor oluyor beraberce oturuyor karşılıklı muhabbetler ediyoruz ben ona soruyorum.
-Şiirlerimi o beni terk ederek gidene aşkla yazıyorum acaba hatamı ediyorum? Diye o ise bana
-O şimdi dünyanın bir ucundan kalkıp sana gelseydi muhakkak gelirdi, sen sevmeye devam et, gönül sarayını yıkma süsleyerek bekle fırsatını bulduğunda koşarak gelecek. Gelmezse de bu gönül sarayındaki güzelliği belki Mevla’n görecek bunu senden sabırla kurmanı istiyordur, bununla son nefesinde Rabbine giderken görevini yapmış gidersin, gönlünde ne var Rabbin zaten ona bakar, sıkıntı varsa sıkıntı yok.
Artık birbirimize iki yabancıyız.
Her ne kadar acı olsa, ne kadar güç olsa
Her şeyi evet, her şeyi unutmalıyız.
Her kederin tesellisi bulunur, üzülme.