Şehirlere sığmazken hayallerim, bir şiirsel düş gördüm
Zamana ve hayata meydan okuyan diri bir çağrı, tarih kokan bir ses
İstanbul sesi gördüm ben rüyalarımda.
Türkiye şiirinin başlığıydı İstanbul
Sokaklarında yaşayanların ve yaşanmışların kokusu vardı
Göreni heybetine saygıya çağıran bir duruşu vardı
Kendimden her kaçtığımda, kendime her çentik attığımda bir his bir ziyafetti onun varlığı
İstanbul vardı rüyalarımda.
Gezemediğim her sokağının çağrısında dokunamadığım her hissiyatın sıcaklığı vardı
Lekesiz bir beyazlığın içinde duruyordu
Olanca heybetiyle tehditler savuruyordu aşınan değer mezarlıklarına
Suskunluğundan sıyrılacak kadar cesur değildi, sessizliğinden kaçacak kadar ürkmüştü kendinden çalınanlara sözleri
Magazinel, tükenmiş ve sarhoş ellerin içinde kirlenmiş bir rüyası vardı
Rüzgârlar bekler gibiydi temizlenmek için
İnsan bu şehrin yerinde olsaydı
Ayağa kalkardı
Olsaydı bu şehir insan yerinde
İçinde kim bilir neleri beslerdi konuşsaydı, neler söylerdi ağzını açsaydı
Hayallerim vardı, çok küçük şeyler yapacaktım büyük olan bu şehirde
İnsanlara ağlayacak, ölmüşlerine susacaktım
İstanbul, her şairin diline pelesenk, İstanbul her aşığın kalbine mıh gibi saplanacaktı
Dudakları olsaydı eğer suçsuzluk duygusuyla büzecekti belki
Adının karıştığı şehirli skandallardan
Âlimlerin ve fahişelerin koynunda uyuduğu
Ekmeğini kazananların isminde avunduğu bir şehir olacaktı
Bir yuva olsaydı eğer
Amansız acılarla, işgallerle, toz duman kirlenmişliklerle bana bakacaktı
Gözleri olsaydı eğer;
Gösterecekti buğulanmış serüvenlerin, mutlu sonsuz biten üç elmalarını
Ecnebi ellerinden kurtuluşunu anlatsaydı eğer
Gemilerin karada fink attığını
Çağ açıp çağ kapadığını,
Buğulanan gözlerinden yaşlar akacaktı, bulutsuz bir Mayıs gününde
Zaferin kendine, Ulubatlı’nın göğsüne saplanacaktı
Boğazında düğüm olacaktı hıçkırıkları
Gözleri olsaydı eğer
Görseydi eğer İstanbul, tıpkı benim gibi, yaşayan gibi
Anlayacaktı sessizliğin bir şehrin özlemi olduğunu
Kalabalıkların uğultusundan sıyrılsaydı eğer, sessizliğe kalksaydı
Acıyan yarasından kan damlatacaktı, körlerin ışıklı dünyalarına
Boğazını her düğümleyen yabancı bandıralı hayaller kurmayacaktı, görmeyecekti duyduklarını
Sürmeli gözleriyle ufukları izleyecekti, bir haber çıkar mı diye cennetten
Kabul kağıdı gelir mi diye yollarda kalmayacaktı gözleri hasretinde cennetin
Dili olsaydı eğer anlatacaktı bağrında tanıklık ettiği kahramanlıkları
Kendi şarkısını söyleyecekti belki, fırtına sesindeki yağmur büyüsüyle
Bir maestro çılgınlığında yönetecekti dünya şehirlerini
İnsanlar duysun diye, gezegenler kıskansın diye bağıracaktı
Ritim ve biçim kalıplarına kendi notasını ekleyecekti
Elleri olsaydı eğer, birleştirecekti iki yabancı kıtayı
Hattatları kıskandıracak bir naiflikle yazacaktı alın yazgısını
Denizinden mürekkep, minarelerinden divitler olacaktı.
Sultanahmet olacaktı, Üsküdar olacaktı sayfalarının altın yaldızları
Bir sokağı bile bin ömre bedel duracaktı ömür yazıcılarına
Kendini anlattığında dünya ayağa kalkacaktı, boğulacaktı nazar değen bakışları
Bir şehir destanı bir kahramanlık destanına denk olacaktı
Eğer elleri olsaydı
Resimlerini çizecekti,açların,doymuşların,doymamışların, aşıkların
Hangi şehir esenlik içinde bir duygu akla getirir ki?
Resim de ressam da İstanbul olacaktı!
Bir şair ve bir şehir isimli bir tablonun her rengin özgürlüğünde olduğu
Şairin şiiri, resimlerinde bulduğu tuvâl olacaktı
Her harfine bir renk, her çizgisine bir kafiye dizecekti elleri olsaydı eğer
Sahi birde kalbi olmalıydı değil mi?
Donuk ve şekilsiz memleketlerin yamaçlarında anlatılan soylu masalları
Her attığında yeryüzünü titreten
Hüznünde bulutları ağlatan bir kalp olmalıydı bu
İstanbul, İstanbul
Kalabalıkların yalnızlaştığı koca şehir
İçinde tüketmedik hayal,üretmedik hayal bırakmayan
Kalbi kıtalarla atan şehir
Bahar kokulu şehir, uzaklarda bile adı söylenen hayal şehri
Sığmadı şehirlere hayallerim
Bende hayalden öte
Bir düş görüm
İstanbul gördüm rüyamda, sığmazken şehirlere hayallerim
Kayıt Tarihi : 17.4.2006 02:30:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![İlyas Han Şahin](https://www.antoloji.com/i/siir/2006/04/17/duslerimde-istanbul-vardi.jpg)
SANKİ YENİDEN TANIMAK GİBİ, SANKİ İKİ KERE YAŞAMAK GİBİ, NEFES HARCAMADAN HAYKIRABİLMEK GİBİ... HAZIRA KONMAK GİBİ, GÜZEL BİR RÜYAYI BEKLEYEN GECENİN UYKUSUZLUĞUNDA...
EVET.. İSTANBUL'UN DİLİ OLSAYDI SİZE TEŞEKKÜR EDERDİ, ŞÜPHESİZ..
BÜRÜNDÜĞÜM (SAYENİZDE) O'NUN ADINA TEŞEKKÜRLER VE YÜREKTEN TEBRİKLER, BU FARKI GÜZELLİLKTEN ÖTE OLAN ŞİİR İÇİN..
Resimlerini çizecekti,açların,doymuşların,doymamışların, aşıkların
Hangi şehir esenlik içinde bir duygu akla getirir ki?
Resim de ressam da İstanbul olacaktı!
Bir şair ve bir şehir isimli bir tablonun her rengin özgürlüğünde olduğu
Şairin şiiri, resimlerinde bulduğu tuvâl olacaktı
Aslında çok güzel özümşemişsin bu şehri... Şiirde eleştireceğim tek bir nokta olur. Şiir çok yoğun olmuş başından sonuna okumam çok uzun zamanımı aldı ama bende uyandırdığı düşünceler ve yazılanları tam anlamıyla sindirebilmem için nice kitaplar okumam nice yerler gezmem ve birde tarihi tekrar yaşamam lazımn. Oldukça iyi bir şiir tebrikler...
Demem o ki, jüri üyesi olsaydım şiirinizin üzerinde uzun uzun dururdum.
TÜM YORUMLAR (3)