güneşin doğuşunu seyreyliyorum her sabah. herşey uyuyor. hayat dahi… uzaktan bir martı sesi duymak arzusu şiddetle sarıyor bedenimi… deniz kokusunu anımsatan sesler bir bez, bir paçavra olsun istiyorum, dilek ağacıma bağlayacağım… güneş doğuyor. bu benim güneşim değil. bu, bir başka ufkun sabahı. üzerimdeki gölge kalkmıyor. kaygıdan irice, umuttun yoksunca gözlerle bakınıyorum bir o yöne, bir diğerine… anlıyorum ki bir daha, gölgelerin uzadığı bir yerde, güneş batıyor demek… başım öne düşüyor. başı önünde olmak, geceyi sevmeyi gerektirir. gariptir, güneşe uzanan yola yine bir gece şiiri ile çıkmıştım. gece, seyyahın zincirlerini dişleyen fare. kimseye itimat etmedim onun kadar… düşlerimi sımsıkı denkleştirip, yelken açarken uzak bir sahile, arkamda bıraktığım düşlerle avundum hep. gün de döndü. ve sonra gece… gece, ahistenin ateşten nefesi gibi. ahiste, cehennemi yutan yılan. güneşi örttü, amma burguyu da kırdı bir kaç yerinden; sabahına yeniden dirilene dek… naftalin düşlerimi sakladığım sandukamı da örttü gece; kim bile hangi Yakubun gözlerini açacak, sırtımdaki vefakâr gömleğim gibi… yıllar evvel, yahut yıllar ahir. bir masa etrafında. uzun uzun bakıyorum güneşe… kanmak istiyorum, ab-ı hayattan içer gibi, doyarak her renginin tadına… gözlerimi alır korkusu bilmeden. Meriç’in dizginlenmez ruhunu aleme açan pencerelerini yitirişi gibi, en verimli çağımda yitirdim düşlerimi… şimdi, ancak yitik düşleri toplayan bir hurdacıyım. ve ağlıyorum bazen, Meriç gibi. zavallı yüreğim, artık yalnızca çarpıyor. „düşlerimde bıraktığım gibi kalmışsın. bir çaput iliştir sende ağaca. vakta ki dileğin işitilir de, düşlerinde kaldığım gibi bırakırsın beni…”
Mehdi ÖztürkKayıt Tarihi : 18.1.2012 15:09:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Sayğılar.
Kutluyorum şair yüreğinizi..
Saygı ve Selamlarımla..
TÜM YORUMLAR (17)