Düşlerim Sancıdı Gülüşlerimi

Muzaffer Arslan 2
437

ŞİİR


7

TAKİPÇİ

Düşlerim Sancıdı Gülüşlerimi

DÜŞLERİM SANCIDI GÜLÜŞLERİMİ

Senden önce on, seninle dokuz
Senden sonra yirmi sekiz yaş bıraktım geride.
Üç şehir arasında gidip geldim.
Üç şiir kitabı yazdım.
İki de roman.
Onlarca sokak hayvanına babalık yaptım.
İki kanaryayı saldım gökyüzüne
Yirmi sekiz yıllık özlemim tıpkı bulduğum gün gibi bir bahar akşamında son buldu.
Senden sonra yirmi bir yaş bıraktım geride…
Sessiz çığlık oldum Ernek Yaylasında
Düşlerim sancıdı gülüşlerimi.
Her gece çatmaların damında uzanıp
Yıldızları seyrettim, sana hasret
Üç yıldız kaydı ardı ardına
Biri Kelkit’e biri Eski Yayla’nın üstüne düştü.
O zaman anladım gideceğini
Çok uzaklara…
Yıllarca kendimce şiirler yazdım.
Hayallerim vardı beslediğim, sensiz, yalnız ve çaresiz
Uçup gittiler güneşe doğru
Bir türlü yakalayamadım.
Ardından ağıtlar yaktım, içli ve ağlamaklı…
Yıllarca bekledim gelirsin diye
Adını kazıdım hep kavaklara
Derdimi anlattım kuzuya, kurda
Haber saldım dost bildiğim bir canla
Gitti de ne yazık gelmedi geri
Bekledim bir haber senden masumca
Ne kayan iki yıldız, ne uçup giden iki kanaryam ne de hayallerim geldi geri
Sen güneye gittin, ben kuzeye doğru
Seni batıya gönderen kader beni doğuya çeken bu kör talihimdi.
Sana yetim kalmayı öğretti bu hayat
Bana mutsuzluğu sensiz bu ömür
Dalında kurumuş bir gül misali
Sen gideli bu yerden biliyor musun?
Yağmur değil gökyüzü yağıyor gökten.
Ruhumu boğuyor sensiz her anım
Bir kez olsun selam göndermiyorsun.
Bak Ernek Yaylasına bahar geldi.
Her taraf sen kokuyor şimdi.
Önümde birkaç dana ve bir demet papatyayla
Bir kez olsun beni anla…
Ömrümü törpüledim aşkın taşıyla
Yılları harcadım, geceleri astım düşlerime
Acıyla kardeş oldum her dem tükendim.
Sarsılıp yıkıldım zelzelelerde
Yine de kimselere demedim adını.
Kimseler bilmesin diye adını seni bende yok ettim Mansur gibi
Sen ve ben…
Bir beden.
Damarlarımda geziyor, göz kapaklarımdan sızıyorsun.
Ruhun ruhuma sızıyor etle tırnak gibi
Bütün dünya karşımda dikilse de
Sırrımı aşikâr etmeyen Mansur’a aşkıyla perişan olan Fuzuli’ye özeneceğim.
İman ve küfrün sınırlarında
Aklım ve gönlümle gezineceğim.
Yıllarca aradım ama nafile
Ne çar!
Bulamadım bir “Tebriz Güneşi”
Kıvrandım yıllarca aklın zindanlarında
Tâlibînden sıyrılıp kutup olmaktı amaç
Tek gerçeğe erişmek sonra
Her zorluğa razı olmak bu yolda
Rahman ve rahim gibi
Aynı kökten türeyen iki candık seninle
Sevgi ve merhametti özümüz
Tanrıdır sevgi ve merhameti ruhumuza üfleyen
Seninle bir ömür sır kaldık.
Sonra müneccimler Nemrut’a açtı sırrımızı
Köşe bucak aradılar ikimizi
Ateşlere attılar bizi.
Bir beden iki ruha kıydılar
İbrahim gibi…
İçimizdeki çocuğu katlettiler acımasızca
Sensizlik zindanında besledim de tenimi
Bir bir kurdım Kâbe’nin putlarını
Suçu sana attım da yine
Bir kez olsun benden çevirmedin yüzünü

Muzaffer Arslan 2
Kayıt Tarihi : 27.5.2021 15:24:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!

Muzaffer Arslan 2