Deniz büyüdü,
düşlere karışan nehirler kara dönüştü.
Sonra biz, yani ben ve sağaltıcı
karda boğulan bir yetime yüzmeyi öğrettik.
Kediler kovalanırken, tırnaklarım öfkeye uzadı.
Bir çocuk usulca sokulup:
“kuyular, kuyuları, kuyulara, kuyularda, kuyulardan”
Dedi, korkunç bir kâhin gibi
karabasana dönüşen rüyasını anlatırken.
Şansımız yaver giderse kervan geçer, diyorum.
Üç gündür peşimi bırakmıyor sanrılar
Üç gündür her sabah güneşi bekliyorum
Üç gündür kalbim erotik şarkılar mırıldanıyor
Üç gündür devrimci savaşların meydan muharebesiyim.
Dolunay büyürken ucuza kafayı buluyoruz
Alkolün med cezirleri, damarları inletiyor
Sağaltıcı, Kürtçe bir şarkıya başlıyor:
“Dengé doza “hebunamın”, “ez” gırtım berneda.”*
Sonra kendini kınayıp, özür diliyor bencilliği için.
Okyanusa inilip bira alınması için kura çekiyoruz
Maça beş, "zozan zozan” şarkısıyla yol gösteriyor bana.
Bu saatte Elbak’tan sarhoşluğa giden vapurlar bitmiştir,
Desem de, doru atımı hazırlatıyorlar kâhyaya.
Deniz büyüdü,
Düşlere akan nehirler kara dönüştü.
Ölesiye bir tipi başlayacak, zannediyor sağaltıcı.
Boynunda alkol taşıyan köpekleri bekleyelim, diyorum.
Oy birliğiyle reddediliyor.
Tahta atıma atlayıp yokuş aşağı sürüyorum
“Yüzme biliyor musun? ”
Evelallah, kanlı derelerinde yüzdük fabrikaların.
Agora’yı hangi yeşildereli bilmez?
Deniz, diyorsun.
Düşlere karışan nehirler kara dönüştü
O büyüdü, okyanus oldu.
/elbak/şubat
* "varlık" davamın sesi, "beni" tuttu bırakmadı -
Cıwan Haco - Zınga Zınga Dılémın
Kayıt Tarihi : 27.2.2013 15:41:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!