düşlere çok borçlandım son birkaç bin yıl
nasıl ödeyeceğimi bilemiyorum
bütün (ger)çeklerim karşılıksız çıkıyor
sonunda kapıma ücra memurları gelecek
ve hiçbir şeyimi alıp götürecekler
ah, pencerelerim benim. siz de olmasanız
baktığım her yer maske ve kostüm tüccarlığı
elimi attığım her şey yeni tomurcuklanmış ıstırap grisi
ve hüznü kontrol edemiyor artık kanatlarını çaldıran kuşlar
indir beni birkaç dudak sonra ey tanrıça bellek
uzaklaşayım insandan buzulların merkezine doğru
uzaklaşayım çünkü ben artık soğuk havalara inanıyorum
aşırı hız yaptığı için ceza almış kalbimi
ve önceliği yitirilmiş varlığımı bir ağacın dalına asmıştım
şimdi sen gösterişli betonları terk edip o ağaca sarılıyorsun ya
sahneye çağrılıp ona veriliyor en iyi yardımcı ağaç ödülü
ve görevlerine geri dönüyorlar yeni bir karar nağmeyle
mesleklerinden ihraç edilmiş yağmurlar
ah, düşlere çok borçlandım son birkaç çocukluk
pahalıya mal oldu masumiyet ve sonu iyi biten masallara inanış
yolumu kesip duruyor iri yarı tahsilatçılarıyla sahte sonsuzluk
dik dik bakıyor, alay ediyor, el kol hareketleri yapıyor
istemediğim halde gelip yanıma oturuyor
kaçıp hangi yöne dönsem orası yüksek tirajlı çöl gazetesi
bütün manşetlerde “kavuşmaya karşıyız” yazıyor
ve bir şair ısrarla “kuş ölür sen uçuşu hatırla” dediği halde
kimsenin kanat fabrikasında çalışan işçileri tanıdığı yok
(Kasım 2016)
Kayıt Tarihi : 1.6.2017 12:44:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
düşlere çok borçlandım son birkaç bin yıl nasıl ödeyeceğimi bilemiyorum
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!