seni, tanıdığım an yok mu!
denizle tanıştığım, çocukluk günlerindeyim.
uzun, ıssız bir kumsal ve ikimiz.
henüz, acımasız hayattan uzak, tertemiz duygular içinde,
sıcacık, yalansız, huzur dolu yüreğim.
çocuksu sevgilerle elini tutuyorum.
coşkun dalgaların gürültüleri arasında, kahkahalar atıyoruz.
çıplak ayaklarımızı okşayan, serin sularla oynaştayız.
koştuğumuz kumlarda izlerimiz kalıyor.
denize taş atıp, yarışıyoruz.
kazanan ben oluyorum diye, sürekli küsüyorsun.
sitem dolu şakaların hazzında, gülerek kaçıyorsun.
yakalıyorum seni, eteğinden.
kızıyorsun bana, düştüğün kumların arasından.
elbisen kirlenecek sanıyorsun, çocuk aklınla.
hüzün doluyor, bakışlarına.
gözlerinden dökülen inci tanesi yaşları silerken,
garip duygular içinde bocalıyor, çocuk yüreğim.
…
uzun uzun baktım, gözlerine.
belki de o yaşlar, şimdi benim gözlerimde.
Seni, tanıdığım an yok mu!
yer yer karları erimiş yaylalardayız.
ahenk dolu mistik bir şarkı, kar sularının sesinde.
yeşermiş çayırlar içinde kardelenler, gelincikler,
papatyalar ve daha niceleri…
doğanın muhteşem güzelliği, sunulmuş bizlere.
güneş bile burada, farklı güzelliğinde.
delikanlılık duygularımın coşkusu içinde,
taç yapıyorum sana, rengarenk çiçeklerden.
çiçekler kadar güzel, yayla gülü gibisin.
ah şu nazların olmasa!
oturup, uzakları seyre dalıyoruz.
derin vadilerden gelen, koyun, kuzu sesleri ve inleyen kaval.
evlerin bacalarından süzülen dumanlar.
hazzına doyulmayan bir resmin karşısındayım da!
yanımdaki eşsiz güzellik, daha bir başka.
kirlenmemiş duyguların saflığında, tutuyorum ellerini.
buram buram aşk dolu gözlerim, gözlerinde.
bir hüzün dolaşır, durgun bakışlarında.
…
uzun uzun baktım gözlerine.
belki de o hüzün, şimdi benim gözlerimde.
seni, buldum sonunda!
belki bir gün…
sabahın seherinde, enginde bir tekne ve ikimiz.
suskun deniz, geceden kalan birkaç yıldız ve sonsuzluk.
yeni bir güne merhaba demeye hazır, parlak güneş.
muhteşem güzellikler içinde, uzanmış sahil.
birkaç martı ve coşku dolu çığlıklar.
yaşamın acı dolu sayfalarından, silinmiş anılarımız.
filizlenen umutlara yeni bir sayfa açan kalplerimiz.
çocukça ve masum duygularımızla,
sadece yüreğin, yüreğim ve şahitlik eden deniz.
bu an, zamanın durduğu anlardır.
dudaklar sussun, gözler anlatsın duyguları.
şayet bir aşk yazacaksan kalbine,
beni koy derinliklerine.
eşsiz güzelliğini esirgeme gözlerimden.
ve sevdanı yüreğimden.
uzaklara dalan gözlerinde, yeşeren umutlar.
…
uzun uzun baktım gözlerine.
belki de o umut, şimdi benim gözlerimde.
Düşler ve gerçekler arasında,
seni tanıdım ya!
belki bir çocuk, belki de bir delikanlı.
belki de, son bir umutla yelkenlerini açmış,
köhne bir tekneyim…
Mehmet Macit
22.05.2012
Kayıt Tarihi : 5.6.2012 22:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Küçüktük, büyüdük, daha da büyüdük. Sevgiler değişse de, değişmeyen gerçeği gördük. Adı aşktı. Soyadı ayrılık…
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!